Yukarı Facebook Twitter Google+ Aşağı
|
TR EN
Ara
Son Dakika: Tasarımınıza yepyeni özellikler ekleniyor! | Daha fazla detay için ziyaret edin...
Sol Bölüm

Namaz Vakitleri

Ravza Takvim

Tarihte Bugün

>Tarihte Bugün

    Günlük Ayet Meali

    Cuma Hutbesi Arşivi

    Esmaül Hüsna

    Dijital Zikir Sayacı

    Tarayıcı Bildirimleri

    Yayın başlayınca bildirim almak için abone olun.

    Hava Durumu

    ((¯`» Ravza-Radyo «´¯)) ((¯`» İslam Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı «´¯))

    takdim

    Takdim

    Varlık âlemini en harika bir şekilde yaratan, tüm varlıkları birer sanat harikası, birer hikmet levhası şeklinde nakşeden Halıkımız, bize varlıklardaki bu güzellikleri görüp anlatacak ve hikmet levhalarını okuyup tanıtacak bir rehber göndermesi hikmetinin gereğidir. Çünkü anlaşılmaz bir kitap, muallimsiz olsa manasız bir kâğıttan ibaret kalır. İşte kâinat da böylesine derin manaları içeren mükemmel bir kitap gibidir.

    Madem yaratıcımızın hikmeti bir rehber ve muallim gerektirir, elbette göndereceği rehber veya muallim, akıl ve şuur sahibi olacaktır. Madem akıl sahibi olanlardan seçecektir, o halde hem kabiliyet olarak, hem de ahlak olarak en mükemmel bir yaratılışta yaratılan bir kulu tercih edecektir. İşte bu kul dost ve düşmanların ittifakıyla Hazreti Muhammed (asv)dir.

    Hazreti Muhammed (asm), Cenab-ı Allah’ın biz kulları için seçtiği örnek şahsiyet ve muallimdir. Peygamberlik vazifesini yüklenen tüm peygamberler gibi, O da İlahi davayı yaymaya başladığı zaman insanların inkârlarıyla karşılaşmıştır. Allah’ın âdeti üzere, her peygamber (as) davasını ispat için bazı mucizeler göstermiştir. Mucize, karşısındakini aciz bırakan fiillerdir. Yani muhatabın yapmaya aciz olacağı ve gücü yetmediği bir fiil göstermektir. Bu fiil her ne kadar peygamberin fiili gibi gözükse de, aslında o peygamberin eliyle Allah’ın göstermiş olduğu bir fiildir, yani fiilin gerçek sahibi Allah’dır. Demek peygamber mucizeleri, peygamberler tarafından muhataplarının yapmaktan aciz olacakları fiillerle müminlerin imanlarını güçlendirmek ve inanmayanların da iman etmelerine vesile olmak için Allah tarafından yaratılmış fiillerdir. Örneğin, “bir elin parmaklarında çeşme gibi suyun akması” bir insanın yapmaktan aciz olduğu bir fiildir. Peygamberimiz (asm) ise, Allah’ın izniyle susuz kalmış ordusunu beş parmağından, beş musluklu bir çeşme gibi akan su ile susuzluklarını gidermesi[1] bir mucizedir.

    Hazreti Muhammed (asm)’in en büyük ve ebedi mucizesi Kur’an’dır. Kur’an’ın söz söyleme sanatı, bilimsel alandaki haberleri, ilmi çevrelerin buluşlarına ilham olacak beyanları ve gelecekten verdiği haberler gibi, binlerce mucizesi ispatlanmıştır. Zaman geçtikçe Kur’an gençleşmekte ve yeni yeni mucizevî yönleri tespit edilmektedir. Kur’an’ın mucizeliğini sitemize havale ediyoruz.

    Peygamberimizin (asm) Kur’an’dan sonra en büyük mucizesi ise kendi zatıdır. Yani Onda (asm) toplanmış en üstün ahlak ve kabiliyetler, mucize derecesinde hususiyetler taşımaktadır. Öyle ki, önceden bir Yahudi âlimi olan Abdullah bin Selam gibi pek çok sahabe, sadece simasını görmekle “Bu simada yalan yok, bu yüzde hile olamaz!..” diyerek iman etmişlerdir.[2] Efendimizin (asm) bu mucizevî yönlerini de sitemizdeki “Peygamberimizin Örnek Ahlakı” isimli bölümümüze havale ediyoruz.

    Kur’an ve şahsından sonra ise bir kısmı Kur’an’da geçen, büyük çoğunluğu ise tarih ve siyer kitaplarında nakledilmiş mucizeler göstermiştir. Gelecekle ilgili verdiği haberlerin doğru çıkması, temasıyla yiyeceklerin ve içeceklerin bereketlenmesi, hastaların şifa bulması, bir elinin işaretiyle ayın ikiye yarılması, miraç mucizesi, hayvanlar ve ağaçlarda gösterdiği mucizeler gibi binin üzerinde mucizesi vardır.[3]

    Her peygamber mucize göstermiştir.[4] Fakat her peygamber her konuda mucize göstermemiştir. Örneğin Hazreti İsa (as) tıp ilminde mucize göstermesi[5] veya Hazreti Süleyman (as) cinlere ve hayvanlara hükmetmesi gibi[6] tüm peygamberler belli alanlarda mucizeler göstermişlerdir. Ancak Hazret-i Muhammed (asm) her türden mucizelerle desteklenmiştir. Bunun nedenini, peygamberliğinin bütün kâinat için umumi olmasına bağlayabiliriz. Nasıl ki, bir padişahın mühim bir elçisi bir vilayete oradaki halkın tamamını alakadar eden bir mesele için gitse, o vilayetteki halkın her nevinden insanlar o elçiyi karşılamaya gelirler ve hediyeler takdim ederler. Aynen öyle de, Âlemlerin Rabbi, bütün cinlere ve insanlara, dini ve daveti umumi olan son elçisi Hazret-i Muhammedi (asm) gönderdiği zaman; melekler âleminden canlı ve cansız varlıklara kadar her türden mucizeler göstermesine vesile olmuş, bütün kâinat, gösterilen mucizelerle adeta Onu hoşamedi etmiş (alkışlarla karşılamış) ve manevi hediyelerini takdim etmişlerdir.

    Bu çalışmamızda, Peygamber Efendimizin (asm) göstermiş olduğu mucizelerden sahih olanlarını, ana başlıklar halinde sınıflandırıp sizlerin istifadesine sunacağız. Çalışmamızda, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Mucizat-ı Ahmediye  (Mektubat, On Dokuzuncu Mektup) isimli eserinde takip ettiği metodu kullanacağız ve yer yer oradan alıntılarda bulunacağız. Mucizelerin sıralanması ve tasnifinde de yine bu eseri esas alacağız. Daha kapsamlı bilgi almak isteyenleri bu müstesna esere müracaat etmelerini tavsiye ediyoruz.

    Son olarak bu bölümde nakledeceğimiz mucizelerde raivayetlerde sık göreceğiniz tevatür, mütevatir, manevi mütevatir, ahadi gibi hadis ilminde kullanılan bazı terimler hakkında size kısa bir bilgi vermek istiyoruz ki, konu daha iyi anlaşılabilsin.

    Tevatür,  yalan üzerine birleşmeleri mümkün olmayan bir topluluk tarafından bir hadis-i şerifin aktarılması anlamına gelir.

    Mütevatir (hakiki mütevatir veya sarih tevatür de denilir), yalan üzerine birleşmeleri mümkün olmayan bir topluluğun bir hadis-i şerifi olduğu gibi aktarması demektir.

    Manevi tevatür ise, yalan üzerine birleşmeleri mümkün olmayan bir topluluğun bir hadis-i şerifi mânâ yönünden aktarması anlamına gelir. Yani bir hadise olduğu kesindir, ancak teferruatında bazı farklılıklar bulunabilir. 

    Ahadi (haber-i vahid de denilir) ise, bir kişi kanalıyla gelen haber veya hadisler için kullanılır.

    Bu temel bilgileri verdikten sonra şimdi mucizeleri nakletmeye başlıyoruz.

    _______________________________

    [1]Müslim, Zühd, 74, no. 3013; İbni Hibban, Sahih, 8:159.
    [2]Tirmizî, Kıyâme: 42; İbni Mâce, İkame: 174, Et’ıme: 1; Dârîmî, Salât: 156; İsti’zân: 4; Müsned, 5:451.
    [3]el-Askalânî, Fethü’l-Bârî, 6:454; Nevevî,Şerhu Sahih-i Müslim, 1:2.
    [4]Enbiya, 21/5; Yunus, 10/74
    [5]Maide, 5/110; Al-i İmran, 3/49
    [6]Enbiya, 21/82; Neml, 27/16

    Yazar: 
    Bugün 29 ziyaretçi (304 klik) kişi burdaydı!
    Sağ Bölüm

    İstatistikler

    Neredeyim: takdim

    Bugün Ziyaretçi: 29

    Bugün Tıklama: 304

    Toplam Ziyaretçi: 146514

    Toplam Tıklama: 297599

    Hangi Ülke: us

    Ülke Kodu: us

    Online: Kişi var

    IP Adresi: 216.73.216.186

    Veda Hutbesi

    'Ey İnsanlar!'

    Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız.

    'İnsanlar!'

    Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise; canlarınız, mallarınız, namuslarınız da mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

    'Ashabım!'

    Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir...

    'Ey İnsanlar!'

    Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim...

    'Ey Müminler!'

    Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız...

    'Müminler!'

    Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir...

    'Ey İnsanlar!'

    Rab'biniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız...

    'İnsanlar!'

    Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? Sahabe-i Kiram hep birden şöyle dediler: "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkı ile yerine getirdiniz..."

    'Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab!'

    Anket

    Sayfayı Nasıl Buldunuz?

    Anket sonuçlarını görmek için buraya tıklayın.

    Kırk Hadis

    1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
    ************************
    2-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
    ************************
    3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
    ************************
    4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
    **********************
    5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
    *************************
    6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
    ******************************
    7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
    ***************************
    8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
    *************************
    9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
    ***************************
    10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
    ****************************
    11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
    *************************
    12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
    ************************
    13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
    ***********************
    14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

    ************************
    15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
    ************************
    16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
    ************************
    17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
    ************************
    18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
    ************************
    19-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
    ************************
    20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
    ************************
    21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
    ************************
    22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
    ************************
    23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
    ************************
    24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
    ************************
    25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
    ************************
    26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
    ************************
    27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
    ************************
    28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

    ************************
    29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
    ************************
    30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
    ************************
    31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
    ************************
    32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
    ************************
    33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
    ************************
    34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

    35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
    ************************
    36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
    ************************
    37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
    ************************
    38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
    ************************
    39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
    ************************
    40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.

    Bağış

    Desteklerinizle değişim yaratabilirsiniz.

    Mobil Uygulama Tanıtımı

    Ravza Radyo'nun mobil uygulamasını indirin.

    Kullanıcı Giriş/Kayıt

    Hadis yükleniyor...

    Sureler Ve Dualar

    Sureler Ve Dualar



    İlahiler

    Ya Nabi Salam Alayka - Maher Zain
    Medine'ye Varamadım - Osman Gündüz
    Gül Yüzüne - Abdurrahman Önül
    Sende Bir Gün Öleceksin - A.Önül
    Nurundan Ya RasulAllah - Ali Kırış
    Beyaz Giyme Toz Olur - Grup Dergah
    Ağla Gözlerim - Hasan Dursun
    Allah'ım Sana Geliyorum - Sedat Uçan
    Seninle Ağlarım - Grup Yürüyüş
    Ey Allah'ım - Sami Yusuf