Yukarı Facebook Twitter Google+ Aşağı
|
TR EN
Ara
Son Dakika: Tasarımınıza yepyeni özellikler ekleniyor! | Daha fazla detay için ziyaret edin...
Sol Bölüm

Namaz Vakitleri

Ravza Takvim

Tarihte Bugün

>Tarihte Bugün

    Günlük Ayet Meali

    Cuma Hutbesi Arşivi

    Esmaül Hüsna

    Dijital Zikir Sayacı

    Tarayıcı Bildirimleri

    Yayın başlayınca bildirim almak için abone olun.

    Hava Durumu

    ((¯`» Ravza-Radyo «´¯)) ((¯`» İslam Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı «´¯))

    habbab bin eretin musluman olmasi

    Habbab Bin Eret'in Müslüman Olması

    Habbâb b. Eret, Ümmü Anmar adında İslam düşmanı bir kadının azatlı kö­le­siydi. Demirci idi, kılıç yapardı. Peygamber Efendimizle öteden beri görü­şür ve konuşurdu.

    Resûl-i Kibriya Efendimiz henüz Dârü’l-Erkam’a yerleşmediği bir sırada ge­lip Müslüman oldu.

    O günlerde Müslüman olmak ve hele Müslümanlığını ilan etmek demek, malından ve canından olmayı göze almak demekti. Buna rağmen, Hz. Habbab, zerre kadar korku eseri göstermeden İslam’la şereflendiğini kahramanca ilan ve izhar etti.

    İşkence

    Ku­reyşli müşrikler, Müslüman olduğunu duyunca, onu da eziyet ve işken­ce­lere tâbi tuttular. Ümmü Anmar, hiddetinden çıldıracak gibiydi. Onu bağ­lat­tı, ateşte kızdırttığı demirle başını dağlattı. Hz. Habbâb, geçim vasıtası olan mes­leğiyle şimdi işkenceye uğruyordu! Ama nâfileydi! Onun gönlü iman ate­şiyle çoktan tutuşmuştu.

    Bir gün çıkıp Re­sû­lul­lah’ın huzuruna geldi. Ümmü An­mar’­dan ve başının ızdırabından şikayet etti. Peygamber Efendimiz, “Yâ Rab! Habbab’a yardım et!” diye dua etti.

    Bu duanın hemen akabinde Ümmü Anmar, şiddetli bir baş ağrısına mübtelâ oldu. Ağrının ızdırabından inler, dururdu. Sonunda kendisine, başını ateşle dağlaması tavsiye edildi. Hz. Habbab da bir müddet onun başını dağladı.

    Hz. Habbâb, Ateş Alevi İçinde

    Merhametten mahrum müşrikler, bir gün Hz. Hab­bâb’­ın gözleri önünde ko­caman bir ateş yaktılar. Onu ateşin üzerine yatırıp, ayaklarıyla göğsüne bastı­lar. Bir müddet öyle bıraktılar.[1]

    Seneler sonraydı. Hz. Ömer, İslam’ın halifesi idi. Yanında Hz. Habbâb bulun­duğu bir sırada, İslam uğruna çektikleri eza ve cefayı kastederek, “Yer­yüzünde şu meclise bundan daha lâyık ve müstahak olan, sadece bir tek adam vardır” diye konuştu. Hz. Habbâb merak edip, “Yâ Emî­re’l-Mü’minîn! Kimdir o?” diye sordu.

    Hz. Ömer, “Bilâl’dir” diye cevap verdi.

    Hz. Habbâb, “Yâ Emîre’l-Mü’minîn! O benim kadar işkence çekmemişti! Çünkü müşriklerin eziyetlerinden Bilâl’i koruyan vardı. Benim ise, koruyucu hiçbir kimsem yoktu ve olmadı da...” dedikten sonra müşrikler tarafından ateş içine yatırılması­nı da şöyle anlatmıştı:

    “Bir gün müşrikler beni tuttular. Ateş yaktılar. Ateşin içine beni sırtüstü ya­tırdılar. Sonra adamın biri göğsümün üzerine bastı. Yer soğuyuncaya kadar da beni bırakmadı!” Bu sözlerinden sonra da Hz. Habbâb, sırtını açtı. Ateş yanık­la­rından, sırtı alaca olmuştu!

    Pey­gam­be­ri­mize Başvurması

    Her türlü eziyet ve işkenceye rağmen Hz. Habbâb, iman ve İslami­yetinden zerre kadar tâviz vermiyor, Allah’­a ve Resûlüne sonsuz muhabbetini izhar et­mekten çekinmiyordu. O, bir köle idi. Müşriklerle başa çıkacak durumda de­ğildi. Maruz kaldığı eza ve cefalardan dolayı Re­sû­lul­lah’a başvurmaktan baş­ka elinden hiçbir şey gelmiyordu. Bir gün öyle yaptı. Efendimizin huzuruna çıka­rak, “Yâ Re­sû­lal­lah! Çektiğimiz şu işkencelerden kurtulmamız için Allah’a dua etmez misin?” dedi. Resûl-i Kibriya Efendimiz hem ibret, hem de müjde dolu şu cevabı verdi:

    “Sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler vardı ki demir tarakla bütün derileri, etleri soyulup kazınırdı da bu işkence yine onu dininden döndüre­mezdi. Testereyle tepesinden ikiye bölünürlerdi de, yine bu işkenceler onları dinlerinden geri çeviremezdi. Allah, elbette bu işi (İslami­ye­ti) tamamlayacaktır ve bütün dinlerden üstün kılacaktır. Öyle ki hayvanına binip San’a’dan Hadramut’a kadar tek başına giden bir kimse, Allah’tan başkasından korkma­yacak, koyunları hakkında da kurt saldırmasından baş­ka hiçbir endişe duyma­yacaktır. Fakat siz acele ediyorsunuz.”[2]

    Âs b. Vâil’e Verdiği Cevap

    Hz. Habbâb’ın, azılı müşriklerden Âs b. Vâil’den mühim­ce bir alacağı vardı. Bir gün gidip alacağını istedi. Bu azılı müşrik, “Muhammed’i inkâr etmedikçe, sana olan borcumu ödemeyeceğim!” de­di. Hz. Habbâb, “Ben her şeyimden vaz­geçerim, yine de ölünceye kadar ve öldükten son­ra dirilinceye kadar onu red ve inkâr etmem!” diye cevap verdi. Bunun üzerine Âs b. Vâil, “Ben, öl­dükten sonra diri­lecek miyim? Eğer böyle bir şey olacaksa, sabret! Diriltilip malıma ve evladıma tekrar kavuştuğum o gün, sana olan borcumu öderim!”[3]diye küstahça konuştu. Âs b. Vâ­il’in bu sözleri üzerine Cenab-ı Hak, indirdiği ayet-i kerimelerde şöyle buyurdu:

    “Şimdi şu ayetlerimizi ve ‘Elbette bana mal ve evlat verilecektir!’ diyen adamı gördün mü? O, gayba muttali mi olmuş? Yoksa Rahmân’ın huzurunda bir söz mü almış? Hayır, öyle değil. Biz, onun dediğini yazacağız ve azabını da çoğalttıkça çoğaltacağız! Ve o söy­lediği şeyleri hep elinden alacağız da, o bize tek başına gelecektir!”[4]

    Hz. Habbâb, her türlü tehlikeyi göze alarak Müslümanlığını ilan ettiği gibi, çekinmeden yeni Müslümanlara Kur’an-ı Kerim’i okutmak ve öğretmekle de meşgul olurdu. Hz. Ömer, elinde yalın kılıç, eniştesi ve kız kardeşinin evine hı­şımla girdiği zaman da, yine bu fedakâr sahabe, onlara yeni inen ayetleri oku­yor ve öğretiyordu.

     

    _____________________________________

    [1] İbn Sa’d, Tabakat, c. 3, s. 165.
    [2] Buharî, Sahih, c. 4, s. 238-239.
    [3] İbn Sa’d, a.g.e., c. 3, s. 164-165.
    [4] Meryem, 77-80.

    Bugün 29 ziyaretçi (791 klik) kişi burdaydı!
    Sağ Bölüm

    İstatistikler

    Neredeyim: habbab bin eretin musluman olmasi

    Bugün Ziyaretçi: 29

    Bugün Tıklama: 791

    Toplam Ziyaretçi: 146514

    Toplam Tıklama: 298086

    Hangi Ülke: us

    Ülke Kodu: us

    Online: Kişi var

    IP Adresi: 216.73.216.186

    Veda Hutbesi

    'Ey İnsanlar!'

    Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız.

    'İnsanlar!'

    Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise; canlarınız, mallarınız, namuslarınız da mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

    'Ashabım!'

    Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir...

    'Ey İnsanlar!'

    Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim...

    'Ey Müminler!'

    Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız...

    'Müminler!'

    Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir...

    'Ey İnsanlar!'

    Rab'biniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız...

    'İnsanlar!'

    Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? Sahabe-i Kiram hep birden şöyle dediler: "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkı ile yerine getirdiniz..."

    'Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab!'

    Anket

    Sayfayı Nasıl Buldunuz?

    Anket sonuçlarını görmek için buraya tıklayın.

    Kırk Hadis

    1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
    ************************
    2-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
    ************************
    3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
    ************************
    4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
    **********************
    5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
    *************************
    6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
    ******************************
    7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
    ***************************
    8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
    *************************
    9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
    ***************************
    10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
    ****************************
    11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
    *************************
    12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
    ************************
    13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
    ***********************
    14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

    ************************
    15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
    ************************
    16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
    ************************
    17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
    ************************
    18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
    ************************
    19-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
    ************************
    20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
    ************************
    21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
    ************************
    22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
    ************************
    23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
    ************************
    24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
    ************************
    25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
    ************************
    26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
    ************************
    27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
    ************************
    28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

    ************************
    29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
    ************************
    30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
    ************************
    31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
    ************************
    32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
    ************************
    33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
    ************************
    34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

    35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
    ************************
    36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
    ************************
    37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
    ************************
    38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
    ************************
    39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
    ************************
    40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.

    Bağış

    Desteklerinizle değişim yaratabilirsiniz.

    Mobil Uygulama Tanıtımı

    Ravza Radyo'nun mobil uygulamasını indirin.

    Kullanıcı Giriş/Kayıt

    Hadis yükleniyor...

    Sureler Ve Dualar

    Sureler Ve Dualar



    İlahiler

    Ya Nabi Salam Alayka - Maher Zain
    Medine'ye Varamadım - Osman Gündüz
    Gül Yüzüne - Abdurrahman Önül
    Sende Bir Gün Öleceksin - A.Önül
    Nurundan Ya RasulAllah - Ali Kırış
    Beyaz Giyme Toz Olur - Grup Dergah
    Ağla Gözlerim - Hasan Dursun
    Allah'ım Sana Geliyorum - Sedat Uçan
    Seninle Ağlarım - Grup Yürüyüş
    Ey Allah'ım - Sami Yusuf