Yukarı Facebook Twitter Google+ Aşağı
|
TR EN
Ara
Son Dakika: Tasarımınıza yepyeni özellikler ekleniyor! | Daha fazla detay için ziyaret edin...
Sol Bölüm

Namaz Vakitleri

Ravza Takvim

Tarihte Bugün

>Tarihte Bugün

    Günlük Ayet Meali

    Cuma Hutbesi Arşivi

    Esmaül Hüsna

    Dijital Zikir Sayacı

    Tarayıcı Bildirimleri

    Yayın başlayınca bildirim almak için abone olun.

    Hava Durumu

    ((¯`» Ravza-Radyo «´¯)) ((¯`» İslam Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı «´¯))

    habes necasisinin islama davet edilmesi

    Habeş Necâşisi'nin İslâma Dâvet Edilmesi

    Hicret’in 7. senesi, Muharrem ayı idi.

    Peygamber Efendimiz, ilk önce Amr b. Ümeyye’yi, eline şu mektubu vere­rek Habeş Necâşîsi Ashame’ye gönderdi.

    “Bismillahirrahmânirrahîm!

    “Allah Resûlü Muhammed’den, Habeş Meliki Necâşîye!

    “Ey Melik! Müslüman olmanı dilerim!

    “Ben, senin nâmına, Lâ ilâhe İllâ Hû, Melîk, Kuddûs, Selam, Mü’min, Mü­heymin (sıfatlarını hâiz) olan Al­lah’a hamdü senâ ederim.

    “Ve şehâdet ederim ki Meryem’in oğlu İsa, Allah’ın kulu ve kelimesidir. Al­lah, o kelimeyi —ki İsa’ya vücut veren, “Kün!” hitabıdır— ve o ruhu çok te­miz ve afif olan ve dünya hayatından tamamıyla çekilmiş bulunan Meryem’e nef­het­ti. Bu suretle Meryem, İsa’ya hamile kaldı. Böylece Allah, İsa’yı yarattı. Nasıl ki Âdem’i de Allah, kudret eliyle (ve bir mucize olarak) yaratmıştır.

    “Ey Melik! Seni, eşi, ortağı olmayan tek bir Allah’a imana ve O’na ibadete, bana uymaya ve Allah tarafından ba­na gönderilenlere inanmaya davet ediyo­rum. Çünkü ben, Allah’ın bunları tebliğe memur elçisiyim. Seni ve halkını, Azîz ve Celîl olan Allah’a (imana) davet ediyorum.

    “Şimdi ben size (İslam umdelerini) tebliğ ettim ve nasihatte bulundum; siz de nasihatimi kabul ediniz.

    “Selam, hidayete tâbi olanlara olsun!”[1]

    Medine’den Habeşistan’a gitmek üzere yola çıkan elçi Amr, ayrıca şu vazi­feleri de yerine getirecekti:

    a) Daha evvel oraya hicret etmiş bulunan Müslümanları Medine’ye gön­der­mesini Necâşîden istemek,

    b) Müslüman muhacirler arasında bulunan dul hanım Hz. Ümmü Ha­bi­be’nin Pey­gam­be­ri­mize nikâhlanmasını Necâşîden ta­lep etmek...

    Habeşistan’a varan elçi Amr (r.a.), Necâşîye, Peygamber Efendimizin mü­ba­rek mektubunu takdim etti.

    Necâşî, Kâinatın Serveri Efendimizin mektubunu hürmetle eline aldı, gözle­rine sürdü ve öpüp başına koydu; sonra da adamlarına okutturdu. Mektubun okunması sona erince, hemen tahtından indi, mütevazı bir eda ile yere oturdu. Sonra şehâdet getirerek Müslümanlığını açıkladı ve “Eğer, yanına kadar git­meye imkân bulsaydım, muhakkak giderdim!”[2]dedi; bilâhare ilave etti: “O, ehl-i kitap olan Yahudi ile Nasranîlerin, geleceğini bekleyip durdukları Üm­mî Peygamberdir. Mûsa Peygamber ‘Merkebe biner’ diyerek İsa Peygamberin ge­leceğini müjdelediği gibi, İsa Peygamber de ‘De­veye biner’ diyerek Muham­med Peygamberin geleceğini öylece müjde vermiştir.[3]Keş­ke şu saltanata be­del Muhammed-i Arabî’nin (a.s.m.) hiz­metkârı olsaydım! O hizmetkârlık, sal­tanatın pek fevkindedir.”[4]

    Mektubun Bir Kutu İçine Konması

    Necâşî Ashame, daha sonra fil kemiğinden yapılmış bir kutu getirtip, Efen­dimizin mektubunu içine koydu ve “Bu mektuplar, kendilerinde bulundukça Habeşlilerde hayır ve bereket eksilmeyecektir!”[5]dedi.

    Resûl-i Ekrem Efendimizin bu mektubuna benzeyen bir mektubun, halen Şam’da bir şahsın elinde olduğundan bahsedilmektedir. Mezkûr şahıs, bu mektubu bir Habeş pazarından aldığını söylemiştir.

    Verilen bilgilere göre, mektup, takriben 23x33 ebadında bir deri üzerine kah­verengi mürekkeple yazılmıştır.

    Mektubun 17. satırının sonunda yuvarlak mühür izi vardır. Bu mühür 2,5 cm. çapındadır ve aşağıdan yukarıya doğru “Muhammed” bir satır, “Resûl” bir satır, “Allah” da bir satır olmak üzere üç satır halindedir.[6]

    Amr b. Âs’ın, Necâşîden İsteği

    Ku­reyş’in siyaset dâhîsi Amr b. Âs, o sırada Habeşistan’da bulunuyordu. Amr b. Ümeyye’nin Necâşînin huzuruna girip çıktığını gördü. Buna çok kız­dığı gibi, fırsatını bulup Hz. Amr’ın vücudunu ortadan kaldırmayı bile tasar­ladı. Bu maksatla bir gün Necâşînin huzuruna çıktı. “Ey Hükümdar! Senin ya­nına birinin girip çıktığını görüyorum ki o, bize düşman bir adamın elçisidir. Onu bana teslim et de öldüreyim!” diye konuştu.

    Bu teklif, Necâşîyi fena halde kızdırıp hiddete getirdi. Elinin tersiyle Amr’ın bur­nuna kuvvetlice bir darbe indirdi. O anda Amr, burnunun kırıldığını zan­netti!

    Necâşî, daha sonra, “Sen, Mûsa Peygambere gelmiş olan Namus-u Ekber’in [Cebrail] kendisine vahiy getirdiği bir zâtın elçisini öldürmek için sana ver­me­mi istiyorsun, öyle mi?” diye hiddetli hid­det­li konuştu.

    Amr, “Ey Hükümdar!” dedi. “Gerçekten o, bir peygamber midir?”

    Necâşî şu cevabı verdi:

    “Yazıklar olsun sana ey Amr! Sen, benim sözüme kulak ver de ona hemen tâ­bi ol! Çünkü yemin ederim ki o, hak üzeredir ve kendisine karşı koyanları mağ­lup edecektir; Mûsa Peygamberin Firavuna ve ordusuna galebe çaldığı gibi!”

    Artık Amr’ın hidayete erme zamanı gelmişti. Necâşîye, “Sen, benim ona İs­lamiyet üzere bîatımı alır mısın?” diye teklifte bulundu.

    Necâşî, teklifini kabul etti. O da, Pey­gam­be­ri­miz nâmına Ne­câşîye, İslami­yet üzere bîat etti. Fakat bu imanını arkadaşlarından gizli tuttu. Hicret’in 7. yı­lında Habeşistan’da İslami­yetle şereflenen Amr b. Âs, bir sene sonra Hicret’in 8. senesinde Medine’ye gelip Hz. Re­sû­lul­lah’ın huzurunda bu imanını izhar edecektir.

    Müslüman olduğunu çekinmeden açıklayan Habeş Ne­câ­şîsi As­ha­me, elçi Amr b. Ümeyye’ye bir mektup verdi. Mektupta, Hz. Re­sû­lul­lah’ın isteklerini ye­rine getirdiğinden bahsediyordu. Ayrıca kendisine kıymetli hediyeler de gönderdiğini haber veriyor, arzu ettikleri takdirde kendisinin de yanına gele­bileceğini açıkça ifade edi­yor­du.[7]

    Ümmü Habibe’nin Pey­gam­be­ri­mize Nikâhlanışı

    Ümmü Habibe (r.anha), Ku­reyş’in reisi Ebû Süfyan’ın kızı idi. Dininin gerekle­rini serbest yaşayabilmek için kocası Ubeydul­lah b. Cahş’la Mekke’den Habe­şistan’a hicret etmişti. Ubey­dullah, sonradan Hıristiyanlığa girdiği halde, o di­ninde sebat etmişti. Bir müddet sonra da Ubeydullah ölünce dul kalmıştı. Bu esnada rüyasında, Ubeydullah’ın kendisine “Ey Ümmü’l-Mü’minîn!” diye seslen­diğini görmüştü. Bunu da, “Hz. Re­sû­lul­lah’ın kendisiyle evleneceği” şeklin­de te’vil etmişti.[8]

    Bilindiği gibi, Arap kadınları, dengini bulmadıkça evlenmez­lerdi. Hz. Üm­mü Habibe de, gurbet diyarda dengini bulup evlenemediğinden zor du­rumda kalmıştı. Böyle, dini uğrunda vatanından uzak, akraba ve taallûkatın­dan ayrı olarak kimsesiz kalan şerefli bir kadının taltifi, elbette gerekiyordu. Bunun için de Resûl-i Ekrem Efen­dimiz, sonunda onunla evlenmeye tâlib ol­muştu.

    Peygamber Efendimiz bunu gerçekleştirmeyi Necâ­şî­den istemişti. Necâşî de, Efendimizin bu arzusunu yerine geti­rip Hz. Üm­mü Habibe’yi ona nikâh et­tir­di.[9]

    Müslüman Muhacirlerin Medine’ye Gönderilişi

    Hz. Re­sû­lul­lah’ın, Hükümdar Ashame’den bir arzusu da, “Müslüman mu­hacirleri Medine’ye göndermesi”ydi. As­hame, bu isteği de yerine getirdi. Baş­larında Hz. Cafer’in bulunduğu muhacirleri, gemilere bindirerek Medine’ye gönderdi.[10]


    _______________________________________________________________________________

    [1]Taberî, Tarih, c. 3, s. 89; İbn Kayyim, Zâdü’l-Meâd, c. 3, s. 71; Halebî, İnsanü’l-Uyûn, c. 3, s. 293.
    [2]İbn Sa’d, Tabakat, c. 1, s. 258.
    [3]Bediüzzaman Said Nursî, Mektûbat, s. 159.
    [4]İbn Kayyim, Zâdü’l-Meâd, c. 2, s. 71; Halebî, İnsanü’l-Uyûn, c. 3, s. 294.
    [5]İbn Sa’d, a.g.e., c. 1, s. 258; Halebî, a.g.e., c. 3, s. 293.
    [6]Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, İslam Peygamberi, c. 1, s. 201.
    [7]Taberî, Tarih, c. 3, s. 89; İbn Kayyim, Zâdü’l-Meâd, c. 2, s. 71-72.
    [8]İbn Sa’d, a.g.e., c. 8, s. 97.
    [9]İbn Sa’d, a.g.e., c. 8, s. 97-98.
    [10]İbn Sa’d, a.g.e., c. 1, s. 259; Taberî, Tarih, c. 3, s. 89-90.

    Yazar: 
    Bugün 29 ziyaretçi (557 klik) kişi burdaydı!
    Sağ Bölüm

    İstatistikler

    Neredeyim: habes necasisinin islama davet edilmesi

    Bugün Ziyaretçi: 29

    Bugün Tıklama: 557

    Toplam Ziyaretçi: 146514

    Toplam Tıklama: 297852

    Hangi Ülke: us

    Ülke Kodu: us

    Online: Kişi var

    IP Adresi: 216.73.216.186

    Veda Hutbesi

    'Ey İnsanlar!'

    Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız.

    'İnsanlar!'

    Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise; canlarınız, mallarınız, namuslarınız da mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

    'Ashabım!'

    Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir...

    'Ey İnsanlar!'

    Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim...

    'Ey Müminler!'

    Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız...

    'Müminler!'

    Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir...

    'Ey İnsanlar!'

    Rab'biniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız...

    'İnsanlar!'

    Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? Sahabe-i Kiram hep birden şöyle dediler: "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkı ile yerine getirdiniz..."

    'Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab!'

    Anket

    Sayfayı Nasıl Buldunuz?

    Anket sonuçlarını görmek için buraya tıklayın.

    Kırk Hadis

    1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
    ************************
    2-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
    ************************
    3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
    ************************
    4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
    **********************
    5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
    *************************
    6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
    ******************************
    7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
    ***************************
    8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
    *************************
    9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
    ***************************
    10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
    ****************************
    11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
    *************************
    12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
    ************************
    13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
    ***********************
    14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

    ************************
    15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
    ************************
    16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
    ************************
    17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
    ************************
    18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
    ************************
    19-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
    ************************
    20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
    ************************
    21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
    ************************
    22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
    ************************
    23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
    ************************
    24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
    ************************
    25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
    ************************
    26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
    ************************
    27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
    ************************
    28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

    ************************
    29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
    ************************
    30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
    ************************
    31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
    ************************
    32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
    ************************
    33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
    ************************
    34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

    35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
    ************************
    36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
    ************************
    37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
    ************************
    38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
    ************************
    39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
    ************************
    40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.

    Bağış

    Desteklerinizle değişim yaratabilirsiniz.

    Mobil Uygulama Tanıtımı

    Ravza Radyo'nun mobil uygulamasını indirin.

    Kullanıcı Giriş/Kayıt

    Hadis yükleniyor...

    Sureler Ve Dualar

    Sureler Ve Dualar



    İlahiler

    Ya Nabi Salam Alayka - Maher Zain
    Medine'ye Varamadım - Osman Gündüz
    Gül Yüzüne - Abdurrahman Önül
    Sende Bir Gün Öleceksin - A.Önül
    Nurundan Ya RasulAllah - Ali Kırış
    Beyaz Giyme Toz Olur - Grup Dergah
    Ağla Gözlerim - Hasan Dursun
    Allah'ım Sana Geliyorum - Sedat Uçan
    Seninle Ağlarım - Grup Yürüyüş
    Ey Allah'ım - Sami Yusuf