Yukarı Facebook Twitter Google+ Aşağı
|
TR EN
Ara
Son Dakika: Tasarımınıza yepyeni özellikler ekleniyor! | Daha fazla detay için ziyaret edin...
Sol Bölüm

Namaz Vakitleri

Ravza Takvim

Tarihte Bugün

>Tarihte Bugün

    Günlük Ayet Meali

    Cuma Hutbesi Arşivi

    Esmaül Hüsna

    Dijital Zikir Sayacı

    Tarayıcı Bildirimleri

    Yayın başlayınca bildirim almak için abone olun.

    Hava Durumu

    ((¯`» Ravza-Radyo «´¯)) ((¯`» İslam Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı «´¯))

    sakif kabilesi heyetinin medineye gelisi

    Sakif Kabilesi Heyetinin Medine'ye Gelişi

    (Hicret’in 9. senesi Ramazan ayı)

    Urve b. Mes’ud, Sakif kabilesinin en çok sevilen reislerinden biri idi. Mek­ke’nin fethinden sonra Hicret’in 9. senesinde Medine’ye gelerek Müslü­man ol­muştu. Sonra da kabilesini İslam’a davet etmek üzere Pey­gam­be­ri­miz­den izin istemişti. İzin verilince de Taif’e dönerek kabilesini İslam’a davet et­mişti. An­cak hakkı kabul etmemekte direnen Sakifliler tarafından ok yağmu­runa tutu­la­rak şehit edilmişti.[1]

    Urve’nin şehit edildiği haberini alan Peygamber Efendimiz, “Ur­ve de Yâsin Ehli[2]gibi kabilesini Müslüman olmaya davet etti ve sonunda şehit oldu”[3]diye buyurmuşlardı.

    Sakifliler Baskı Altında

    İşte, bu şehâdet hadisesinden sonra Peygamber Efendimiz, Sakiflilerin taki­bini daha da artırmıştı. Bu vazifeyi, Müslüman olan Havazinlilerin Reisi Mâlik b. Avf’a yaptırıyordu. Mâlik, Sakiflileri öy­lesine baskı altında tutuyordu ki bir ara kalelerinden dışarı çıkamaz olmuşlardı.

    Nitekim bu takip kısa zamanda tesirini göstermişti. Sakifli­ler, da­lâlet ve şirk üzere yaşadıkları müddetçe rahat yüzü görmeyeceklerini kesinlikle anlaşmış­lardı.

    Ancak Müslüman olurlarsa rahat edebileceklerinin idrakine varan Sakifliler, işte Hicret’in 9. yılı Ramazan ayında Medine’ye, Pey­gam­be­ri­mize bir heyet gönderdiler.[4]

    Çadır Kurulması

    Peygamber Efendimiz, okunan Kur’an’ları duyabilmeleri, Müslümanların cemaat halindeki huşû ve huzur içinde kıldıkları namazları görebilmeleri mak­sadıyla bu heyet için mescidin yan tarafında çadırlar kurdurdu.[5]Devamlı su­rette kendileriyle meşgul oldu, konuştu, İslamiyeti anlattı.

    Gizlice Kur’an Öğrenen Biri

    Osman b. Ebi’l-Âs, heyette bulunanların yaşça en küçüğü idi.

    Diğer arkadaşları çadırlarına gittikleri sırada bu genç, Pey­gam­be­ri­mizin ya­nına gidiyor, dinî sohbetlerini dinliyor, diğer arkadaşlarının haberi olmadan Kur’an okumasını öğreniyordu. Hz. Re­sû­lul­lah’ı bulamadığı zamanlarda ise Hz. Ebû Bekir’den ders alıyordu.

    Heyettekiler Pey­gam­be­ri­mizle konuşup Müslüman oldukları sırada Osman b. Ebi’l-Âs, Kur’an okumasını öğrendiği gibi, bir hayli de ezber yapmıştı. He­yette­kiler kendileri için namaz kıldıracak bir imam istediklerinde de, Pey­gam­be­ri­miz, kendilerinden olan bu genci vazifelendirdi.[6]

    Sakif Heyetinin Yurtlarına Dönmeleri

    Bir müddet kaldıktan sonra, Abdi Yalil başkanlığındaki Sakif heyeti, Müslü­man olarak Medine’den yurtlarına döndü. Olup bitenleri anlatınca, Sakifliler de Müslüman oldular.[7]

    Lât Putunun Yıktırılışı

    Sakifliler, kendi putları Lat’ı elleriyle kırmak istemediklerinden, Pey­gam­be­ri­­miz, bu putu yıkmak için Ebû Süfyan b. Harb ile Mu­ğî­re b. Şu’be’yi gön­der­di.[8]

    Daha düne kadar, Lât ve Uzzâ önünde eğilen Ebû Süf­yan, şimdi kendi eliyle aynı putu kırıp dağıtmaya gidiyordu! Çünkü gönlündeki şirk putu kı­rıl­mış, onun yerine saf, tertemiz tevhid bayrağı dikilmişti. Bunun için gitmekte te­reddüt göstermedi.

    Ebû Süfyan ile Muğîre b. Şu’be, Taif’e varıp Lât putunu kırarak dar­madağın et­tiler.[9]

    Sakifoğullarının putu Lât’ın da tevhid nuruyla darmadağın edil­mesinden sonra, Arabistan, putlardan ve puthâ­ne­lerden ta­mamıyla temizlenmiş olu­yor­du. Artık bütün yollar, tevhid âlemine uzanıyor, bütün gönüller oraya bağlan­mış oluyordu!


    ____________________________________________________________________

    [1]İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 182.
    [2]Yâsin ehli, kavmini Hz. İsa’nın havarilerinin davetine icabete çağırmış, ancak kavmi tarafından şe­hit edilmiş olan, Antakya halkından Habîb-i Neccâr’dır.
    [3]İbn Hişam, a.g.e., c. 4, s. 182; İbn Sa’d, Tabakat, c. 1, s. 312.
    [4]İbn Hişam, a.g.e., c. 4, s. 182; İbn Sa’d, a.g.e., c. 5, s. 505.
    [5]İbn Hişam, a.g.e., c. 4, s. 184; Taberî, Tarih, c. 3, s. 141.
    [6]İbn Hişam, a.g.e., c. 4, s. 185; İbn Sa’d, a.g.e., c. 5, s. 508.
    [7]İbn Kesir, Sîre, c. 4, s. 62.
    [8]İbn Hişam, a.g.e., c. 4, s. 186; Taberî, a.g.e., c. 3, s. 141-142.
    [9]İbn Kesir, a.g.e., c. 4, s. 63.

    Yazar: 
    Bugün 29 ziyaretçi (866 klik) kişi burdaydı!
    Sağ Bölüm

    İstatistikler

    Neredeyim: sakif kabilesi heyetinin medineye gelisi

    Bugün Ziyaretçi: 29

    Bugün Tıklama: 866

    Toplam Ziyaretçi: 146514

    Toplam Tıklama: 298161

    Hangi Ülke: us

    Ülke Kodu: us

    Online: Kişi var

    IP Adresi: 216.73.216.186

    Veda Hutbesi

    'Ey İnsanlar!'

    Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız.

    'İnsanlar!'

    Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise; canlarınız, mallarınız, namuslarınız da mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

    'Ashabım!'

    Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir...

    'Ey İnsanlar!'

    Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim...

    'Ey Müminler!'

    Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız...

    'Müminler!'

    Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir...

    'Ey İnsanlar!'

    Rab'biniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız...

    'İnsanlar!'

    Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? Sahabe-i Kiram hep birden şöyle dediler: "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkı ile yerine getirdiniz..."

    'Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab!'

    Anket

    Sayfayı Nasıl Buldunuz?

    Anket sonuçlarını görmek için buraya tıklayın.

    Kırk Hadis

    1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
    ************************
    2-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
    ************************
    3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
    ************************
    4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
    **********************
    5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
    *************************
    6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
    ******************************
    7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
    ***************************
    8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
    *************************
    9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
    ***************************
    10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
    ****************************
    11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
    *************************
    12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
    ************************
    13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
    ***********************
    14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

    ************************
    15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
    ************************
    16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
    ************************
    17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
    ************************
    18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
    ************************
    19-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
    ************************
    20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
    ************************
    21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
    ************************
    22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
    ************************
    23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
    ************************
    24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
    ************************
    25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
    ************************
    26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
    ************************
    27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
    ************************
    28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

    ************************
    29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
    ************************
    30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
    ************************
    31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
    ************************
    32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
    ************************
    33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
    ************************
    34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

    35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
    ************************
    36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
    ************************
    37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
    ************************
    38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
    ************************
    39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
    ************************
    40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.

    Bağış

    Desteklerinizle değişim yaratabilirsiniz.

    Mobil Uygulama Tanıtımı

    Ravza Radyo'nun mobil uygulamasını indirin.

    Kullanıcı Giriş/Kayıt

    Hadis yükleniyor...

    Sureler Ve Dualar

    Sureler Ve Dualar



    İlahiler

    Ya Nabi Salam Alayka - Maher Zain
    Medine'ye Varamadım - Osman Gündüz
    Gül Yüzüne - Abdurrahman Önül
    Sende Bir Gün Öleceksin - A.Önül
    Nurundan Ya RasulAllah - Ali Kırış
    Beyaz Giyme Toz Olur - Grup Dergah
    Ağla Gözlerim - Hasan Dursun
    Allah'ım Sana Geliyorum - Sedat Uçan
    Seninle Ağlarım - Grup Yürüyüş
    Ey Allah'ım - Sami Yusuf