Yukarı Facebook Twitter Google+ Aşağı
|
TR EN
Ara
Son Dakika: Tasarımınıza yepyeni özellikler ekleniyor! | Daha fazla detay için ziyaret edin...
Sol Bölüm

Namaz Vakitleri

Ravza Takvim

Tarihte Bugün

>Tarihte Bugün

    Günlük Ayet Meali

    Cuma Hutbesi Arşivi

    Esmaül Hüsna

    Dijital Zikir Sayacı

    Tarayıcı Bildirimleri

    Yayın başlayınca bildirim almak için abone olun.

    Hava Durumu

    ((¯`» Ravza-Radyo «´¯)) ((¯`» İslam Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı «´¯))

    peygamberimizin hz cuveyriye ile evlenmesi

    Peygamberimizin Hz. Cüveyriye ile Evlenmesi

    Hz. Cüveyriye, Benî Müstalık kabilesi reisi Hâris b. Ebî Dırar’ın kızı idi. Müreysi Gazâsı’nda alınan esirlerden biri de oydu. Kocası Müsafi b. Safvan, Pey­gam­be­ri­mizin amansız düşmanlarından biriydi. Harpte öldürülünce, Hz. Cüveyriye dul kalmıştı.

    Esirler, mücahitler arasında bölüştürüldüğü zaman, Hz. Cü­veyriye, Sâbit b. Kays ile amcası oğlunun hissesine düşmüştü.[1]

    Hz. Cüveyriye, Sâbit b. Kays’la anlaşmış, kesişme yapmıştı.[2]Tayin edilen fidyeyi ödediği takdirde hürriyetine kavuşacaktı. Fakat fidye ödeyecek imkânı yoktu. Bu sebeple Peygamber Efendimize müracaat etti ve fidye-i necatının ödenmesi hususunda yardım talebinde bulundu.

    Resûl-i Ekrem Efendimiz, ona, “Sana, bundan daha hayırlı olan yok mu­dur?” diye sordu.

    Beklenmedik bir soruya muhatab olan Hz. Cüveyriye, birden şaşırdı. Hürri­yetine kavuşmaktan, tekrar anne ve babasına, yurduna varmaktan daha hayırlı ne olabilirdi?

    Bir anlık bir tereddütten sonra, “Yâ Re­sû­lal­lah!” dedi. “Hakkım­da yapaca­ğınız bundan daha hayırlı şey nedir?”

    Peygamber Efendimiz, “Senin fidye-i necatını ödemem ve seni zevceliğe ka­bul etmemdir” buyurdu.

    Hz. Cüveyriye bütün bütün şaşırdı. Esaretten kurtulduğu gibi, böylesine bü­yük bir şerefe de nâil olacaktı. Bir an kendi âlemine daldı. Peygamber Efen­dimizin yurtlarına varmadan birkaç gün önceki rüyasını hatırladı: Ay, Me­dine’den sanki yürüyüp gömleğine girmişti.[3]Bir anlık şaşkınlıktan sonra, yü­zünde sevinç alâmetleri belirdi. Pey­gam­be­ri­mizin teklifine cevabı şu oldu:

    “Yâ Re­sû­lal­lah! Eğer beni bu şerefe nâil ederseniz, şüp­he­siz benim için bun­dan daha hayırlı bir devlet ve saadet olamaz!”[4]

    Hâris b. Ebî Dırar’ın Müslüman Olması

    Hz. Cüveyriye’nin babası Hâris b. Ebî Dırar da, o sırada, kızını kurtarmak için yanına develer alarak Medine’ye doğru yola çıkmış idi. Akik vadisine va­rınca develerine baktı. Kıyamadığı ikisini, vadide iki dağ arasında kuytu bir yere sakladı. Sonra, Peygamber Efendimizin huzuruna geldi.

    “Yâ Muhammed! Kızımı esir almışsınız. Şunlar, onun fidye-i neca­tıdır” diye konuştu.

    Resûl-i Kibriya Efendimiz, “Akik’te, filan dağlar arasında filan kuytuya sak­lamış olduğun iki deveyi neden getirmedin?” diye sordu.

    Haris, birden şaşırdı. Hiç kimse, develeri oraya saklamış olduğunu bilmi­yordu. Artık beklemek manasızdı. Derhal, “Ben şehâdet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur; muhakkak sen de Allah’ın Resûlüsün! Vallahi, yaptığımı Al­lah’tan başka kimse bilmiyordu!” diyerek Müslüman oldu. Onunla birlikte, iki oğlu ve kavminden ya­nın­da bulunanlar da orada Müslüman oldular.[5]

    Pey­gam­be­ri­mizin, Hz. Cüveyriye’nin Fidye-i Necatını Ödemesi

    Resûl-i Ekrem Efendimiz, Sâbit b. Kays’a (r.a.) haber gön­de­rip, durumu ken­disine arz etti. Hz. Cüveyriye’yi kendisinden istedi. Sâbit b. Kays tereddüt göstermeden, “Babam anam sana feda olsun yâ Re­sû­lal­lah! Sana onu bağışla­dım!” dedi.

    Resûl-i Ekrem Efendimiz, fidye-i necatını ödeyerek Hz. Cü­vey­ri­ye’­yi baba­sına teslim etti.

    Hz. Cüveyriye’nin, Pey­gam­be­ri­mizle Evlenmesi

    Müslüman olan Hz. Cüveyriye’yi zevceliğe kabul etmek üzere, Peygamber Efendimiz, onu, babası Hâris b. Ebî Dırar’­dan istedi. Baba Haris buna muvafa­kat gösterdi.

    Peygamber Efendimiz, dört yüz dirhem mehir vererek Hz. Cü­veyri­ye’­yi zev­celiğe aldı.[6]

    Peygamber Efendimizin Hz. Cüveyriye’yi zevceliğe aldığını gören ashab-ı ki­ram, “Re­sû­lul­lah’ın zevcesinin akraba ve taallûkatı artık esir kalmamalıdır” diyerek ellerindeki bütün esirleri serbest bıraktılar. Bu esirler arasında sadece yüz tane kadın vardı.

    Bunun için Hz. Âişe der ki:

    “Ben, kavmi için Cüveyriye’den daha hayırlı, daha mübarek bir kadın bil­miyorum!”[7]

    Gerçekten de, Hz. Cüveyriye bahtiyar bir kadındı. Bir günde, esir iken hem Resûl-i Ekrem Efendimize zevce olma şerefi ve saadetine erdi, hem de kavmi­nin esaretten kurtulmasına sebep oldu.

    Peygamber Efendimizin Hz. Cüveyriye’yi zevceliğe aldığını duyan Müsta­lıkoğullarından birçok kimse de, bu mürüvvet ve âli­ce­nab­lığa hayran ka­lıp, Medine’ye gelerek Müslüman oldular.

    Peygamber Efendimizin bütün evliliklerinde ayrı ayrı hikmet ve maslahat­lar vardır. Bu evliliğinde de içtimaî bir hikmet ve maslaha­tı göz önünde bu­lundurmuştur. O da, kalpleri kendisi­ne ve İslam’a ısındırmak, kabileleri akra­balık bağı kurarak etrafında toplamak, kendisine ve İslam’a yardımcı kılmaktı. Malumdur ki insan bir kabileden veya bir aşiretten evlendiği zaman, onunla o kabile veya aşiret arasında bir yakınlık meydana gelir; bu da tabii olarak, on­ları o insanın yardımına koşturur.

    İşte, Resûl-i Kibriya Efendimiz, Hz. Cüveyriye’yle evlenmesinde bu maksat ve gayeyi gütmüştür. Ve bunda, görüldüğü gibi, muvaffak da olmuştur.

    Hz. Cüveyriye’nin Asıl Adı

    Hz. Cüveyriye’nin asıl adı “Berre” idi. Bu ismi beğenmeyen Resûl-i Ekrem Efendimiz, evlendikten sonra, ona cariyenin musağğarı olan ve “kadıncık” ve­ya “kızcağız” manasına gelen Cüveyriye ismini taktı.[8]

    Hz. Cüveyriye, son derece ittika sahibi idi. Yoksullara, fa­kirlere karşı son de­rece şefkatli, merhametli davranırdı. Ye­mez, başkasına yedirir; içmez, baş­ka­sına içirirdi.

    Bir gün Resûl-i Ekrem, odasına girerek, “Yiyecek bir şey var mı?” diye sor­muştu.

    Hz. Cüveyriye, “Hayır yâ Re­sû­lal­lah! Yanımda yiyecek bir şey yok. Sadece bir davar kemiği vardı ki onu da kadın azatlımıza sadaka olarak verdim!”[9]ce­vabını vermişti.

    Hz. Cüveyriye, Hicret’in 57. yılında vefat etti. Bâkî Kabristanı’na defnedildi


    _______________________________________________________________________

    [1]İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 307; İbn Sa’d, Tabakat, c. 8, s. 116.
    [2]Kesişme yapmak, bir esirin tayin edilen muayyen miktarı kazanıp efendisine vererek esirlikten kurtul­maya kendini müsait hâle getirmesi demektir.
    [3]İbn Kesir, Sîre, c. 3, s. 303.
    [4]İbn Hişam, a.g.e., c. 3, s. 307; İbn Sa’d, a.g.e., c. 8, s. 117.
    [5]İbn Hişam, a.g.e., c. 3, s. 308.
    [6]İbn Hişam, a.g.e., c. 3, s. 308.
    [7]İbn Hişam, a.g.e., c. 3, s. 308; İbn Sa’d, a.g.e., c. 8, s. 177.
    [8]İbn Sa’d, a.g.e., c. 8, s. 118.
    [9]Ahmed İbn Hanbel, Müsned, c. 6, s. 430.

    Yazar: 
    Bugün 29 ziyaretçi (737 klik) kişi burdaydı!
    Sağ Bölüm

    İstatistikler

    Neredeyim: peygamberimizin hz cuveyriye ile evlenmesi

    Bugün Ziyaretçi: 29

    Bugün Tıklama: 737

    Toplam Ziyaretçi: 146514

    Toplam Tıklama: 298032

    Hangi Ülke: us

    Ülke Kodu: us

    Online: Kişi var

    IP Adresi: 216.73.216.186

    Veda Hutbesi

    'Ey İnsanlar!'

    Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız.

    'İnsanlar!'

    Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise; canlarınız, mallarınız, namuslarınız da mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

    'Ashabım!'

    Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir...

    'Ey İnsanlar!'

    Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim...

    'Ey Müminler!'

    Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız...

    'Müminler!'

    Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir...

    'Ey İnsanlar!'

    Rab'biniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız...

    'İnsanlar!'

    Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? Sahabe-i Kiram hep birden şöyle dediler: "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkı ile yerine getirdiniz..."

    'Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab!'

    Anket

    Sayfayı Nasıl Buldunuz?

    Anket sonuçlarını görmek için buraya tıklayın.

    Kırk Hadis

    1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
    ************************
    2-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
    ************************
    3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
    ************************
    4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
    **********************
    5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
    *************************
    6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
    ******************************
    7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
    ***************************
    8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
    *************************
    9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
    ***************************
    10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
    ****************************
    11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
    *************************
    12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
    ************************
    13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
    ***********************
    14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

    ************************
    15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
    ************************
    16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
    ************************
    17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
    ************************
    18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
    ************************
    19-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
    ************************
    20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
    ************************
    21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
    ************************
    22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
    ************************
    23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
    ************************
    24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
    ************************
    25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
    ************************
    26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
    ************************
    27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
    ************************
    28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

    ************************
    29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
    ************************
    30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
    ************************
    31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
    ************************
    32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
    ************************
    33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
    ************************
    34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

    35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
    ************************
    36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
    ************************
    37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
    ************************
    38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
    ************************
    39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
    ************************
    40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.

    Bağış

    Desteklerinizle değişim yaratabilirsiniz.

    Mobil Uygulama Tanıtımı

    Ravza Radyo'nun mobil uygulamasını indirin.

    Kullanıcı Giriş/Kayıt

    Hadis yükleniyor...

    Sureler Ve Dualar

    Sureler Ve Dualar



    İlahiler

    Ya Nabi Salam Alayka - Maher Zain
    Medine'ye Varamadım - Osman Gündüz
    Gül Yüzüne - Abdurrahman Önül
    Sende Bir Gün Öleceksin - A.Önül
    Nurundan Ya RasulAllah - Ali Kırış
    Beyaz Giyme Toz Olur - Grup Dergah
    Ağla Gözlerim - Hasan Dursun
    Allah'ım Sana Geliyorum - Sedat Uçan
    Seninle Ağlarım - Grup Yürüyüş
    Ey Allah'ım - Sami Yusuf