Yukarı Facebook Twitter Google+ Aşağı
|
TR EN
Ara
Son Dakika: Tasarımınıza yepyeni özellikler ekleniyor! | Daha fazla detay için ziyaret edin...
Sol Bölüm

Namaz Vakitleri

Ravza Takvim

Tarihte Bugün

>Tarihte Bugün

    Günlük Ayet Meali

    Cuma Hutbesi Arşivi

    Esmaül Hüsna

    Dijital Zikir Sayacı

    Tarayıcı Bildirimleri

    Yayın başlayınca bildirim almak için abone olun.

    Hava Durumu

    ((¯`» Ravza-Radyo «´¯)) ((¯`» İslam Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı «´¯))

    Islamda Kurban

    Alemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c.)'a hamd olsun. Salatü selam alemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) ve tüm inananlarin üzerine olsun.


    KURBAN veKURBAN BAYRAMI 

    Muayyen bir vakitte, muayyen bir hayvanı ibâdet maksadıyla
    usûlüne uygun olarak kesme. Sözlükte yaklaşmak anlamına gelen kurban, Allah'a
    yaklaşmayı Allah yolunda malların feda edilebileceğini, Allah'a teslimiyeti ve
    şükrü ifade eder.

    Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Kurban kesmenin
    meşrûiyeti Kitap, Sünnet ve icmâ-ı ümmet ile sabittir. Allah Teâlâ'nın Kur'ân-ı
    Kerîm'de; "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" (Kevser, 108/2), Hz. Peygamber
    s.a.s)'in de "İmkânı olup da kurban kesmeyen bizim namazgâhımıza yaklaşmasın" (İbn
    Mâce, Edâhı, 2; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 321) şeklindeki ifadeleri konunun
    önemini ortaya koymaktadır.

     Bu ve benzeri nasslardan hareket eden Hanefi
    fukahâsı kurban kesmenin vâcip olduğu görüşündedirler (Serahsî, el-Mebsût,
    Kahire 1324-31, XII, 8; Kâsânî, Bedâyîu's-Sanâyi', Kahire, 1327-28/1910, V, 61,
    62; el-Fetâva'l Hindiyye, Bulak 1310, V, 291).

    Kurban Allah'a yaklaşmak
    maksadıyla ve yalnız O'nun rızasını kazanmak için kesilir. Allah'tan başkası
    adına hayvan kesmek haramdır ve bu yola tevessül edenleri Hz. Peygamber (s.a.s)
    "Allah'tan başkası nâmına hayvan kesene Allah lânet etsin " (Müslim, Edâhî,
    43-45; Nesâî, Dahâyâ, 34; Ahmed b. Hanbel, a.g.e., I, 108, 118, 152, 217, 309,
    317) şeklindeki ifâdeleriyle uyarmıştır.

    Vücûbiyetinin Şartları:

     Kurban kesecek
    kimsenin: Müslüman, hür ve yolculuk halinde bulunmayıp mukîm olması, nisab
    miktarı mala sahip olması (Serahsî, a.g.e., XII, 8; Kâsânî, a.g.e., V, 63; el-Fetâva'l-Hindiyye,
    V, 292) gerekir. Akıllı ve bülûğa ermiş olma şartı konusunda ihtilâf vardır.


    İmam Azam ve İmam Ebû Yûsuf'a göre kurban kesmekle mükellef olmak için akıllı ve
    bülûğa ermiş olmak şartı yoktur. Zengin olan çocuk veya delinin malından velîsi
    kurban keser. İmam Muhammed'e göre ise akıl ve bülûğa ermek şarttır. Fetva bu
    görüşe göredir (el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 293).

    Kâfire kurban kesme vacib
    olmamakla birlikte eyyâm-ı nahr (Kurban kesme günleri) da müslüman olana veya
    bülûğa ermiş olana kurban vacibtir ve kurban kesmesi gerekir (Kâsânı, a.g.e., V,
    63; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 293). Seferî olanlar kurban kesmekten muaftır.


    Bundan dolayı seferîliği gerektirecek yoldan gelen hacılara kurban vücûbiyeti
    yoktur. Ancak mukîm olan Mekkeliler için bu vücûbiyet düşmez. Eyyâm-ı nahr'da
    yolculuğa çıkan kişi, vakit çıkmadan mukîm olursa kurbanla mükelleftir. Eyyâm-ı
    nahr'ın ilk günlerinde mukîm olduğu halde kurban kesmeyen ve son gün sefere
    çıkan kişiden vücûbiyet düşer (Kâsânî, a.g.e., V, 63-64; el-Fetâva'l Hindiyye,
    V, 293).

    Kurban kesmede nisab, sadaka-i fitırla* mükellef olmaktır. Bu durumdaki
    müslümana kurban kesmek vaciptir (Kâsânî, V, 64). Nisabı eksilten borç, eyyâm-ı
    nahrda kurbanlığın kaybolması kurbanın vücûbiyetini düşürmez.

     Kişi vaktin başlangıcında fakir, sonunda zenginleşirse kurban kesmesi gerekir. Kurban
    kesmekle mükellef olan aldığı kurbanlığı kaybeder ve mal varlığı nisabın altına
    düşerse eyyâm-ı nahr'da fakir olduğundan yeni bir kurban almaya gerek yoktur.
    Zengin olduğu halde yerine yenisini alıp keser ve diğerini de bulursa bunu
    kesmesi gerekmez (Kâsânı, V, 62-64).

    Kurbanlık hayvanlar ve bu hayvanlarda aranan Şartlar:

     Kurban edilecek hayvanlar, koyun, keçi, sığır, manda ve devedir.
    Vahşi hayvanlardan kurban etmek caiz değildir. Çiftleşen hayvanlardan doğan
    yavrunun annesi ehlî ise erkeği vahşî'de olsa bu yavrudan kurban etmek câizdir.
    Çünkü hayvanlarda yavru anneye tâbidir.

    Koyun ve keçinin bir yıllığı kurban edilir. Ancak altı ayını doldurmuş olan kuzu annesinden ayırdedilemeyecek kadar
    gösterişli ve semiz ise kurban edilebilir. Oğlak için bu durum geçerli değildir.
    Sığır ve mandanın iki, devenin ise beş yaşında olanı kurban edilir (Serahsî, a.g.e.,
    XII, 9-10; Kâsânî, a.g.e., V, 69-71; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 297).

    Koyun ve keçi bir kişi adına kurban edilebilir. Sığır ve deveye ise birden yediye kadar
    kişiler ortak olabilir. Ancak ortaklardan her biri müslüman olmalı ve kurban
    niyetiyle ortaklığa girmiş bulunmalıdırlar.

     Et yeme maksadıyla ortaklık
    kurulursa veya birisi et yeme maksadıyla ortaklıkta bulunursa hiç birisinin
    kurbanı yerine gelmiş olmaz. Sığır veya deveyi kurban etmek üzere ortaklık
    kuranlardan her birinin vacip olan kurban niyyetleri şart değildir. Ortaklardan
    bazısı vacip olan kurban, bazıları nafile, bazıları keffâret kurbanı, ceza
    kurbanı, Hacc-ı temettü veya Hacc-ı kıran kurbanı, akîka kurbanı gibi değişik
    niyetlerle oraklıkta bulunabilirler. Kurban kesildikten sonra et, tartı ile eşit
    şekilde paylaşılmalıdır (Kâsânî, a.g.e., V, 71-72; Damad, Mecmau'l-Enhur,
    İstanbul 1328, II, 521).

    Yaradılıştan boynuzsuz, burma, yenini yiyebilen
    delirmiş hayvan, çok zayıflamamış olan uyuz hayvan, yaradılıştan kulakları küçük
    olan hayvan, dişlerinin azısı düşmüş veya dişleri olmadığı halde yemini
    yiyebilen ve otlayabilen hayvanlardan kurban etmek câizdir. Bir veya iki gözü
    kör, kemiğinde ilik kalmayacak kadar zayıflamış, kesileceği yere gidemeyecek
    derecede topal, kulak veya kuyruğunun yarıdan fazlası kesilmiş veya kopmuş,
    boynuzunun çoğu kırılmış, memesi kesilmiş, yavrusunu emziremeyen, memesi kurumuş
    veya memelerinden birisi sütten kesilmiş olan koyun-keçi ile, ikisi sütten
    kesilmiş sığır-deve, dört ayağından biri kesilmiş olan hayvan, burnu kesilmiş,
    pislik yiyen hayvanlar etindeki pislik temizleninceye kadar tutulmamış ise
    kurban olmazlar. Bu konuda ulemadan bazıları şöyle bir genel kaide koymuşlardır:
    "Hayvandan tam olarak, güzelce istifadeye mani olan her kusur kurbana manidir."
    Kusur bu durumda değilse kurbana mani değildir. Kurbana mani olan bu kusurlar
    zengin içindir. Zengin, kurban edeceği hayvanı bu kusurlardan biri bulunduğu
    halde satın alırsa veya satın aldıktan sonra bu kusurlardan birisi meydana
    gelirse bu hayvanlar kurban edilemez. Fakir için ise her hâlükârda kesmek
    câizdir (Serahsî, a.g.e., XII, 15-18; Kâsânî, a.g.e., V, 75-77; el-Fetâva'l-Hindiyye,
    V, 297-299; Damad, a.g.e., II, 519-520).

    Kurbanın Vakti:

     Kurban, eyyâm-ı nahr
    (Kurban kesme günleri) denilen Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci
    günleri kesilir. Onuncu gün kesmek daha faziletlidir. Zilhiccenin onuncu günü
    ikinci fecir doğmadan önce kurban kesmek câiz değildir. İkinci fecirden sonra
    Zilhiccenin on ikinci günü güneş batıncaya kadar geçen zaman içinde gece ve
    gündüz kurban kesilebilir. Ancak geceleri kesmek mekruhtur. Bayram namazı
    kılınan yerlerde, imam bayram namazında iken veya teşehhüd miktarı oturmadan
    önce kurban kesilmesi caiz değildir, Selâm verdikten sonra ise kurban
    kesilebilir. Bayram namazı kılınmayan yerlerde ikinci fecrin doğumundan sonra
    kurban kesilebilir (Serahsî, a.g.e., XII, 9; Kâsânî, a.g.e., V, 73-75; el-Fetâva'l
    Hindiyye, V, 295-296; Damad, a.g.e., II, 518).

    Kurban Nasıl Kesilir?

    Kurban kesmek için bıçak önceden bilenip hazırlanır ve hayvanın göremeyeceği bir yere
    konulur. Sonra hayvan ayakları ve yüzü kıbleye gelecek şekilde sol tarafına
    yatırılır. Hayvanın sağ arka ayağı serbest kalmak şartıyla diğer ayakları
    bağlanır. Bundan sonra tekbir ve tehlîl getirilir. Arkasından "Bismillâhi Allâhü
    ekber" denilerek, hayvanın boynuna bıçak vurulur. Nefes ve yemek boruları ile
    şahdamarı denilen iki ana damarı kesilir. Hayvan soğumaya bırakılır, kanının
    akması beklenir ve sonra derisi yüzülür. Hayvanı elinden gelirse, kurban
    sahibinin kendisinin kesmesi menduptur. Kendisi kesemezse, bir müslümana
    kestirir (Mehmed Mevkufâtî, Mevkûfât, (sadeleştiren: Ahmed Davudoğlu), İstanbul
    1980, II, 331-332).

     Kurbanlıktan Faydalanmak:

    Kurbanlıktan tüylerinin kırpılması
    ve sütünün sağılması suretiyle faydalanmak mekruhtur. Eğer kırpılmış ise tüyü ve
    sütlü ise sütü sağılıp tasadduk edilir. Hatta karışmasın diye alâmet olmak üzere
    alman tüyleri bile tasadduk etmek gerekir. Eğer kullanılmış ise parası tasadduk
    edilir (Serahsı, a.g.e., XII, 14, 15; Kâsânî, a.g.e., V, 78; el-Fetâva'l-Hindiyye,
    V, 301). Kurban kesildikten sonra derisi satılmış ise parası tasadduk edilir.
    Ancak deriden mest, seccade vb. şekilde istifâde edebileceği gibi eve demirbaş
    eşya almak üzere satmakta da bir sakınca yoktur (Serahsı, a.g.e., XII, 14).
    Kurbanın eti konusunda en faziletli tutum üçte birini tasadduk, üçte birini
    dostlara ikram, üçte birini de evde alıkoymaktır (Kâsânî, a.g.e., V, 81; el-Fetâva'l-Hindiyye,
    V, 300).

    Kurbanlık yapmak üzere satın alınan bir hayvan satılıp yerine başka bir
    hayvan almak câizdir. Eğer paradan arta kalan olursa tasadduk edilir (Serahsî,
    a.g.e., XII, 13).

    Kurbanlığa binmek, onunla yük taşımak veya herhangi bir iş
    için ondan istifade etmek mekruhtur. Eğer hayvan kullanılır ve değeri
    noksanlaşırsa eksilen kıymeti tasadduk etmek gerekir. Kiraya verilmiş ise
    kiradan elde edilen para da tasadduk edilir. (Kâsânî, a.g.e, V, 79).

    Kurbanın eti, yağı, başı, tüyü, sütü vb.lerinin satışı câiz değildir. Eğer satılmış ise
    tasadduk etmek gerekir (Kâsanî, a.g.e, V, 81; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 301).


    Kurbanlık olan hayvan boğazlanmadan önce yavrularsa o da annesiyle beraber
    kesilir. Bu hüküm kendisine kurban vacip olmadığı halde kurbanlığı satın alıp
    kendine vacip kılan fakir hakkındadır. Çünkü kurban bizzat o hayvana taalluk
    etmiştir ki yavrusu da kendisine tabidir. Eğer bu yavru boğazlanmayıp satılırsa
    parasını tasadduk etmek gerekir. Şayet yavru eyyâm-ı nahr geçinceye kadar
    boğazlanmaz ve elde tutulursa tasadduk edilir (Serahsî, a.g.e, XII, 14).

     Zengin, yavruyu eyyâm-ı nahr'dan önce veya sonra kesebileceği gibi eyyâm-ı nahr'da diri
    olarak tasadduk da edebilir. Eğer eyyâm-ı nahr'da satılmış olursa kıymeti
    tasadduk edilir. Yavru kesilmez ve satılmaz ise diri olarak tasadduk edilir (Kâsânî,
    V, 78-79; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 301).

     Kurbanda Vekâlet: Bir müslüman kurbanını kendisi kesebileceği gibi bir müslümana da kestirebilir. Ancak kendisinin kesmesi daha faziletlidir. Kurbanı kestirme konusundaki izin bizzat ifâde edilebileceği gibi, izne delâlet eden söz, fiil ve davranışlar da izin
    sayılır. Meselâ bir müslüman kurbanlık satın alsa kurban bayramı günü hayvanı
    yatırıp ayaklarını bağlasa onun emri olmadan bir başkası gelip hayvanı boğazlasa
    bu kurban için yeterlidir. Başka bir hayvan kesmek gerekmez. İki müslüman
    yanılarak birbirlerinin kurbanlarını kendi adlarına kesmiş olsalar vacibi yerine
    getirmiş olurlar ve kestiklerini değişmek suretiyle kendi hayvanlarını alırlar (Kâsânî,
    a.g.e, V, 67-68). Eğer böyle bir durumu etler yenildikten sonra farkederlerse
    helâlleşirler. Aralarında anlaşmazlık çıkarsa birbirlerine kurbanlıkların
    değerini öderler. Eğer eyyâm-ı nahr geçmiş ise bu paralan tasadduk ederler (el-Fetâva'l
    Hindiyye, V, 302).

    Kurbanda müstehap olan şeyler:

     Eyyâm-ı nahr'dan önce
    kurbanlığı bağlamak. Hayvana kurbanlık nişanı takmak, işaretlendirmek. Kesilecek
    yere güzellikle, eziyet vermeden götürmek. Yemek borusu, nefes borusu ve iki
    şahdamarını kesmek ve keserken acele davranmak. Boğazlamayı enseden değil
    boğazdan yapmak. Kendi kurbanını kendisi kesmek, kesemiyorsa müslümana
    kestirmek. Ehl-i kitab'tan birine kestirmek mekruhtur. Hayvanı kıbleye karşı
    kesmek. Hayvan kesilirken orada hazır bulunmak. Dua etmek ve besmeleden önce
    veya sonra: "Allahümme minke ve leke salatî nusukî ve mahyâye ve mematî lillahi
    Rabbil-Alemine lâ şerike lehu ve bizalike Umirtu ve ene mine'l-müslimîn." "Ey
    Rabbim bu senden ve yine sanadır. Namazım, kulluğum, kurbanım, ölümüm ve dirimim
    eşi benzeri olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ben bununla emrolundum ve
    teslim olanlardanım" demek. Dua ile besmeleyi birbirinden ayırmak. Besmeleden
    önce veya sonra dua etmek, Besmele ile beraber dua etmek mekruhtur. Kurban
    olacak hayvanın imkan ölçüsünde en semizi, en büyüğü olması. Eyyâm-ı nahr'ın ilk
    günü gündüzleyin kesmek. Kurban bıçağının çok keskin olması. Hayvanı kesildikten
    sonra soğumaya ve canın iyice çekilmeye bırakılması, soğumadan ve can çekilmeden
    önce yüzmek mekruhtur. Kurban sahibinin kurban etinden yemesi. Çünkü bu Allah'ın
    bir ziyafetidir. Etinden başkalarına vermek (Kâsânî, a.g.e, V, 78-81).

    Kurban
    Bayramında kesilmek üzere satın alınmış olan hayvan kesilmez ve bayram günleri
    geçerse, hayvanın tasadduk edilmesi gerekir. Bu konuda zengin ve fakir aynı
    hükme tabidir. Zengin olan kişi ise kurbanlık alsın veya almasın kurban
    kesmediği takdirde kurbanın kıymetini tasadduk etmesi gerekir. Ertesi yıla
    bırakamaz (Mevkufâtî, a.g.e., II, 329).

    Ölüye kurban keseceğini söyleyen bir
    kimse, kurbanını bayram günlerinde kesmesi ona vacib olur.

    Saffet KÖSE

    Bugün 29 ziyaretçi (796 klik) kişi burdaydı!
    Sağ Bölüm

    İstatistikler

    Neredeyim: Islamda Kurban

    Bugün Ziyaretçi: 29

    Bugün Tıklama: 796

    Toplam Ziyaretçi: 146514

    Toplam Tıklama: 298091

    Hangi Ülke: us

    Ülke Kodu: us

    Online: Kişi var

    IP Adresi: 216.73.216.186

    Veda Hutbesi

    'Ey İnsanlar!'

    Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız.

    'İnsanlar!'

    Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise; canlarınız, mallarınız, namuslarınız da mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

    'Ashabım!'

    Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir...

    'Ey İnsanlar!'

    Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim...

    'Ey Müminler!'

    Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız...

    'Müminler!'

    Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir...

    'Ey İnsanlar!'

    Rab'biniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız...

    'İnsanlar!'

    Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? Sahabe-i Kiram hep birden şöyle dediler: "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkı ile yerine getirdiniz..."

    'Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab! Şahid ol ya Rab!'

    Anket

    Sayfayı Nasıl Buldunuz?

    Anket sonuçlarını görmek için buraya tıklayın.

    Kırk Hadis

    1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
    ************************
    2-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
    ************************
    3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
    ************************
    4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
    **********************
    5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
    *************************
    6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
    ******************************
    7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
    ***************************
    8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
    *************************
    9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
    ***************************
    10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
    ****************************
    11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
    *************************
    12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
    ************************
    13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
    ***********************
    14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

    ************************
    15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
    ************************
    16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
    ************************
    17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
    ************************
    18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
    ************************
    19-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
    ************************
    20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
    ************************
    21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
    ************************
    22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
    ************************
    23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
    ************************
    24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
    ************************
    25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
    ************************
    26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
    ************************
    27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
    ************************
    28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

    ************************
    29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
    ************************
    30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
    ************************
    31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
    ************************
    32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
    ************************
    33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
    ************************
    34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

    35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
    ************************
    36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
    ************************
    37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
    ************************
    38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
    ************************
    39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
    ************************
    40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.

    Bağış

    Desteklerinizle değişim yaratabilirsiniz.

    Mobil Uygulama Tanıtımı

    Ravza Radyo'nun mobil uygulamasını indirin.

    Kullanıcı Giriş/Kayıt

    Hadis yükleniyor...

    Sureler Ve Dualar

    Sureler Ve Dualar



    İlahiler

    Ya Nabi Salam Alayka - Maher Zain
    Medine'ye Varamadım - Osman Gündüz
    Gül Yüzüne - Abdurrahman Önül
    Sende Bir Gün Öleceksin - A.Önül
    Nurundan Ya RasulAllah - Ali Kırış
    Beyaz Giyme Toz Olur - Grup Dergah
    Ağla Gözlerim - Hasan Dursun
    Allah'ım Sana Geliyorum - Sedat Uçan
    Seninle Ağlarım - Grup Yürüyüş
    Ey Allah'ım - Sami Yusuf