//-->


աաա.ʀǟʋʐǟ-ʀǟɖʏօ.Ʈʀ .ɢɠ İslam Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı
Toplist Ziyaretçi Defteri Anasayfa
Fikirlerini Paylaş, Sen de Kazanmaya Başla!Fikirlerini Paylaş, Sen de Kazanmaya Başla!

Üye Panelİ

Forum Girisi
Kullanıcı adı:
Sifre:
Şifremi Unuttum | Kayıt Ol

B-S REKLAM

CSS Kutu (Çerçeve) Yapımı
CSS Kutu (Çerçeve) Yapımı

Anket

    • Sayfayı Nasıl Buldunnuz ?
      Gayet Güzel
      İyi
      Normal
      İdare eder
      Kötü

      (Sonucu göster)
  • Etİketler

    Fikirlerini Paylaş, Sen de Kazanmaya Başla!

    Dost Sİteler

    Dini Bilgiler



    BAŞLIK

    Fikirlerini Paylaş, Sen de Kazanmaya Başla!

    İLETİŞİM

    BİZE ULAŞIN
    Geri dönüşüm için lütfen bir adres bırakın!
    E-mail adresin:
    İsmin:
    Mesajın:

    SPONSOR REKLAM

    Esma'ul Hüsna







      "O, yaratan, var eden, sekil veren Allah'tir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun sanini yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.(Hasr-24)"


      ALLAH
      (Varligi zorunlu olan ve bütün övgülere layik bulunan zatin özel ve en kapsamli adi)


      RAHMÂN
      (Bagislayan, esirgeyen)


      RAHÎM
      (Aciyan, esirgeyen)


      MELIK
      (Görünen ve görünmeyen alemlerin sahibi)


      KUDDÛS
      (Her eksiklikten münezzeh)


      SELÂM
      (Esenlik veren)


      MÜ'MIN
      (Güven veren, vaadine güvenilen)


      MÜHEYMIN
      (Kainatin bütün islerini gözetip yöneten)


      AZÎZ
      (Yenilmeyen yegane galip)


      CEBBÂR
      (Iradesini her durumda yürüten, yaratilmislarin halini iyilestiren)


      MÜTEKEBBIR
      (Azamet ve yüceligini izhar eden))


      HÂLIK
      (Takdirine uygun bir sekilde yaratan)


      BÂRI'
      (Bir model olmaksizin canlilari yaratan)


      MUSAVVIR
      (Sekil ve özellik veren)


      GAFFÂR
      (Daima affeden, tekrarlanan günahlari bagislayan)


      KAHHÂR
      (Yenilmeyen, yegane galip)


      VEHHÂB
      (Karsilik beklemeden bol bol veren)


      REZZÂK
      ((Bedenlerin ve ruhlarin gidasini yaratip veren)


      FETTÂH
      (Iyilik kapilarini açan, hakemlik yapan)


      ALÎM
      (Hakkiyla bilen)


      KÂBID
      (Rizki tutan, canlilarin ruhunu alan)


      BÂSIT
      (Rizki genisleten, ruhlari bedenlerine yayan)


      HÂFID
      (Alçaltan, zillete düsüren)


      RÂFI'
      (Yücelten, izzet ve seref veren)


      MUIZ
      (Yücelten, izzet ve seref veren)


      MÜZIL
      (Alçaltan, zillet veren)


      SEMI'
      (Isiten)


      BASÎR
      (Gören)


      HAKEM
      (Son hükmü veren)


      ADL
      (Mutlak adalet sahibi, asiriliga meyletmeyen)


      LATÎF
      (Yaratilmislarin ihtiyacini en ince noktasina kadar bilip sezilmez yollarla karsilayan)


      HABÎR
      (Her seyin iç yüzünden haberdar olan)


      HALÎM
      (Acele ile ve kizginlikla muamele etmeyen)


      AZÎM
      (Zatinin ve sifatlarinin mahiyeti anlasilamayacak kadar ulu)


      GAFÛR
      (Bütün günahlari bagislayan)


      SEKÛR
      (Az iyilige çok mükafat veren)


      ALÎ
      (Izzet, seref ve hükümranlik bakimindan en yüce, askin)


      KEBÎR
      (Zatinin ve sifatlarinin mahiyeti anlasilamayacak kadar ulu)


      HAFÎZ
      (Koruyup gözeten ve dengede tutan)


      MUKÎT
      (Bedenlerin ve ruhlarin gidasini yaratip veren, bilip gücü yeten ve koruyan)


      HASÎB
      (Kullarina yeten, onlari hesaba çeken)


      CELÎL
      (Azamet sahibi)


      KERÎM
      (Fazilet türlerinin hepsine sahip)


      RAKÎB
      (Gözetleyip kontrol eden)


      MÜCÎB
      (Dileklere karsilik veren)


      VÂSI'
      (Ilmi ve merhameti herseyi kusatan)


      HAKÎM
      (Bütün emirleri ve isleri yerli yerinde olan)


      VEDÛD
      (Çok seven, çok sevilen)


      MECÎD
      (Sanli, serefli)


      BÂIS
      (Ölümden sonra dirilten)


      SEHÎD
      (Her seyi gözlemis olarak bilen)


      HAK
      (Fiilen var olan, mevcudiyeti ve uluhiyyeti gerçek olan)


      VEKÎL
      (Güvenilip dayanilan)


      KAVÎ
      (Her seye gücü yeten, kudretli)


      METÎN
      (Her seye gücü yeten, kudretli)


      VELÎ
      (Yardimci ve dost)


      HAMÎD
      (Övülmeye layik)


      MUHSÎ
      (Her seyi tek tek ve bütün ayrintilariyla bilen)


      MÜBDI'
      (Ilkin yaratan)


      MUÎD
      (Tekrar yaratan)


      MUHYÎ
      (Can veren)


      MÜMÎT
      (Öldüren)


      HAY
      (Ebedi hayatta diri)


      KAYYÛM
      (Her seyin varligi kendisine bagli olup kainati idare eden)


      VÂCID
      (Diledigini diledigi zaman bulan bir müstagni)


      MÂCID
      (Sanli, serefli)


      VÂHID
      (Bölünüp parçalara ayrilmamasi ve benzerinin bulunmamasi anlaminda tek)


      SAMED
      (Arzu ve ihtiyaçlari sebebiyle herkesin yöneldigi ulular ulusu bir müstagni)


      KÂDIR
      (Her seye gücü yeten, kudretli)


      MUKTEDIR
      (Her seye gücü yeten, kudretli)


      MUKADDIM
      (Öne alan)


      MUAHHIR
      (Geriye birakan)


      EVVEL
      (Varliginin baslangici olmayan)


      ÂHIR
      (Varliginin sonu olmayan)


      ZÂHIR
      (Varligini ve birligini belgeleyen birçok delilin bulunmasi açisindan asikar)


      BÂTIN
      (Zatinin görülmesi ve mahiyetinin bilinmesi açisindan gizli)


      VÂLÎ
      (Kainata hakim olup onu yöneten)


      MÜTEÂLÎ
      (Izzet, seref ve hükümranlik bakimindan en yüce, askin)


      BER
      (Iyilik eden, vaadini yerine getiren)


      TEVVÂB
      (Kullarini tövbeye sevkeden ve tövbelerini kabul eden)


      MÜNTAKIM
      (Suçlulari cezalandiran)


      AFÜV
      (Hiçbir sorumluluk kalmayacak sekilde günahlari affeden)


      RAÛF
      (Sefkatli)


      MÂLIKÜ'L-MÜLK
      (Mülkün sahibi)


      ZÜ'L-CELÂLI ve'l-IKRAM
      (Azamet ve kerem sahibi)


      MUKSIT
      (Adaletle hükmeden)


      CÂMI'
      (Toplayip düzenleyen, kiyamet günü hesaba çekmek için mahlukati toplayan)


      GANÎ
      (Her seyden müstagni, kendi disinda her sey O'na muhtaç)


      MUGNÎ
      (Zenginlik verip tatmin eden)


      MÂNI'
      (Dilemedigi seyin gerçeklesmesine müsaade etmeyen, kötü seylere engel olan)


      DÂR
      (Zarar veren)


      NÂFI'
      (Fayda veren)


      NÛR
      (Nurlandiran, nur kaynagi)



      HÂDÎ
      (Yol gösteren, murada erdiren)


      BEDÎ'
      (Esi ve örnegi olmayan, sanatkarane yaratan)


      BÂKÎ
      (Varliginin sonu olmayan)


      VÂRIS
      (Varliginin sonu olmayan)


      RESÎD
      (Bütün isleri isabetli ve hedefine ulasici, irsad edici)


      SABÛR
      (Çok sabirli)


      ©RavzaRadyo.Tr.Gg
      ALLAH c.c En Güzel Isimleri

    Veda Hutbesi





      Veda Hutbesi

      Bismillahirrahmanirrahim

      EY İNSANLAR!

      Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.

      İNSANLAR!

      Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


      ASHABIM!

      Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


      ASHABIM!

      Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

      ASHABIM!

      Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


      İNSANLAR!

      Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

      İNSANLAR!


      Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki

      hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


      MÜ'MİNLER!


      Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.

      MÜ'MİNLER!

      Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


      ASHABIM!

      Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

      İNSANLAR!

      Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

      İNSANLAR!

      Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.

      İNSANLAR!

      Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

      "-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

      Şahid ol yâ Rab!

      Şahid ol yâ Rab!

      Şahid ol yâ Rab!


    İstatistikler

      İstatistikler

      Nerdeyim: Bosanmak ve Nikahi Bozan Seyler
      Bugün Ziyaretçi: 78
      Bugün Tıklama: 172
      Toplam Ziyaretçi: 116301
      Toplam Tıklama: 240736
      Hangi Ülke: us
      Ülke Kodu: us
      Online: Kişi var
      3.135.221.17

    .: Günün Ayeti :.

    .: Günün Hadis-i Şerif-i :.

    .: Günün Sözü :.

         

    Ravza-Radyo =>Bosanmak ve Nikahi Bozan Seyler

    yazarYazar: Ravza-Radyo | tarihTarih: |

    ((¯`» Ravza-Radyo «´¯)) ((¯`» İslam Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı «´¯))

    Bosanmak ve Nikahi Bozan Seyler

    Sual: Dinimizde boşanmak hakkında geniş bilgi verir misiniz?
    CEVAP
    1-
    Boşamak için kullanılan kelimeleri erkeğin hanımına karşı söylemesi ile talak yani boşama hasıl olur. Boşamak için kullanılan sözler iki çeşittir: Açık sözler ve Kinayeli sözler.

    “Sen benden boş ol”, “Ben seni boşadım” gibi sözler açık sözdür. Bu sözleri, şaka olarak veya şaşırarak da söylediği anda, manasını bilmese bile, boşamış olur.

    “Seni bıraktım, seni terk ettim” kelimeleri açık söz kabul edilir. Bir veya iki defa böyle açık sözle boşamaya, yani geri dönüşü mümkün olan boşamaya talak-ı rici denir. Ama yine de üç haktan biri gitmiş olur. Bu sözlerden herhangi biri bir defa söylendiğinde, pişman olunmuşsa, eski nikaha dönmek niyetiyle hanımının elini tutar veya öperse, tekrar nikah yapmadan iki bağ ile evliliğe devam eder.

    2- Evlilikte üç bağ vardır. Yani, boşama sözleri üç defa tekrarlanırsa, “Seni boşadım, boşadım, boşadım” derse, veya “Seni üç defa boşadım” derse üç bağı birden koparmış, geri dönüşü olmayacak şekilde boşamış olur. Böyle üç kere boşayınca talak-ı rici, talak-ı baine dönmüş olur.

    3- “Babanın evine git!”, “Defol git!”, “Cehenneme git!”, “Senin kocan değilim artık” gibi, başka manalarda da kullanılan sözler kinayeli, kapalı sözlerdir. Bu sözler, boşamak niyeti ile söyleyince boşamış olur. Buna bain talak, yani iddet müddeti içinde geri dönüşü olmayan kesin boşama denir.

    Bu şekilde boşamada, iddet müddeti geçip yeniden nikah yapılmadıkça bir araya gelinemez.

    4- Kayınpederine “Ben senin kızını istemem, kime ister ise varsın” demek ve hanımı gezmek için izin istediğinde, “Ben seni ip ile bağlamadım git”, “İstediğin yere gidersin. Bana hanım olmazsın” veya “Artık ben seni istemem”, “Seni boşamak istiyorum” gibi şeyler söylese, boşamak niyet etmedikçe, boşamış olmaz.

    5- “Şart olsun”, “Dilediğini yap!” sözleri, boşamak manasına kullanılan yerlerde, hanımına böyle söyleyince, niyet etmese bile, bir bain talak olur.

    6- Hanımına, anam, kızım, kardeşim demekle boşama olmaz. Fakat (Şimdiden sonra anam, kızım veya kardeşim ol) derse boşama olur. Bu bir talak-ı bain olur.

    7- Kinayeli sözle boşamada, bain talak iddetinde, hanımının odasına giremez. Kadın süslenemez, koku sürünemez, yabancı kadın gibi talak veren kocasından uzak durur. İddet sonunda yeniden nikah lazımdır.

    8-
    Boşamada, sayı bildirilmezse bir boşama olur. Üç veya fazla sayı söylerse, üç talak ile boşamış olur. “Bedenimdeki kıllar adedince” veya “Denizdeki balıklar adedince” yahut “Gökteki yıldızlar kadar” veya “Üçten dokuza” deyince, yine üç boşama olur.

    9- Hanımını boşayan erkeğin akıllı ve uyanık olması gerekir. Sarhoşun, hastanın ve tehdit edilenin sözü ile veya mektubu ile, e-maili ile, faksı ile boşama geçerli olur. Bunlar kadının eline vardığı anda, boş olur. Yani kadın bu boşamayı öğrenince, haberdar olunca boşama gerçekleşmiş olur.

    10-
    Delinin, bunağın, baygının, uyuyanın ve hastalıkla ve kızarak dalgın olanın söylemesi ile boşama olmaz. Kızarak dalgın olmak, söylediğini bilmemek demektir. Bu da iki türlü olur:

    a) Manasını bilmeden, kast ve arzu etmeden söyleyince, boşama olmaz. Bu kinaye sözler içindir. Yoksa açık kelime ile yani seni boşadım dese, kast ve arzusu olmasa bile yine talak vaki olur.

    b) Manasını bilerek ve isteyerek söyleyip, sonra söylediğini bilmemek, hatırlamamaktır. Bu sözünü iki şahit işitip, sonra söylerlerse, boşama olur. Yani seni boşadım der, fakat sonra bunu hiç hatırlamaz, sen böyle demiştin denilince hayır ben hiç hatırlamıyorum, böyle bir şey söylemedim derse, eğer iki şahit, evet biz duyduk bu hanımını boşadı derse, o zaman boşama vuku bulur. Demezlerse, adam inkâr ettiği için boşama vaki olmaz.

    11-
    Hiç ilişki olmamış veya bir odada veya tenha bir yerde hiç beraber kalınmamış ise, bir kere boşayınca, kadın iddet beklemeden aynı gün bile, başkası ile evlenebilir.

    12- Kocasına veya başkalarına dili ile, hareketleri ile sıkıntı veren, herhangi bir farzı yapmayan, mesela farz namazları kılmayan, fuhuş şüphe olunan kadını boşamak şart değildir müstehaptır, boşamak iyi olur.

    13- Farzı yapmayan mesela namazın farz olduğuna inandığı halde kılmayan kadını boşamamak günah değildir. Kocasının ona güzellikle namaz kıldırmaya çalışması gerekir, çalışmazsa günaha girer.

    Evlilik vazifesini yapamayan, mesela büyü yapılmış, ilişkiden aciz olan erkeğin hanımı ayrılmak isterse, bunu boşaması vacip olur.

    14- Hanımını başka başka üç zamanda birer kere boşarsa, üç defa (Boş ol) veya (Boşadım) derse yahut bir defa (Üç kere boşadım) derse, geri dönüşü olmayacak şekilde nikâh bozulmuş olur.

    Bu kadını tekrar alabilmek için, hulle lazım olur. Hulle demek, iddet zamanı geçtikten sonra kadın başka erkekle nikâhlanıp, düğün olup, ilişki olup, o erkek de boşayıp ve bundan sonra, tekrar iddet zamanı geçmek demektir. Ancak bundan sonra, birinci kocası yeni bir nikâhla tekrar alabilir. Bu konuda bir hadis-i şerif meali şöyledir:
    (Âdetli değilken boşanan kadın, başka bir erkekle evlenmedikçe ve o erkek de onu boşamadıkça, eski kocasıyla evlenmesi helâl olmaz.) [Taberanî]

    Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
    (Eğer erkek kadını, üçüncü defa boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onunla evlenmesi kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de o kadını boşarsa, [her iki tarafın da] Allah’ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlarıdır.)[Bekara 230]

    Hulle ise, bir erkek için zillettir, aşağılıktır. Allahü teâlâ, erkeklere boşamak hakkını verdiyse de, bu hakkı gelişi güzel kullanmamaları ve kadınlar, erkeklerin elinde oyuncak olmamaları için, erkeklere bu hulle zilletini yüklemiştir. Hulle korkusundan Müslüman bir erkek, boşama lafını ağzına bile alamaz. Aile arasında boşanmak lafı, şakası olamaz.

    Üç talakla boşanan kadın, iddet zamanı geçtikten sonra başka bir erkekle evlenip, o erkek de, zifaftan sonra bunu boşamadıkça ve tekrar iddet zamanı geçmedikçe eski kocasıyla evlenemez.

    Böyle bir durumda, ilk nikâhları Şâfiî’ye uygun yapılmamışsa, başka biriyle evlenmeye gerek kalmadan, Şâfiî mezhebi taklit edilerek, Şâfiî’ye uygun nikâh yapmaları caiz olur. (Redd-ül-muhtar)

    15-
    Korkutmak için şaka için de olsa boşama sözlerini hiç kullanmamalı. Hatta ayrılmaya karar verilse bile yine boş ol, boşadım kelimelerini hemen kullanmamalı. Daha sonra ayrılmaktan vazgeçilebilir. Yakınlarıyla dostlarıyla istişare edip ayrılmaya kesin karar verildikten sonra bir talak vermeli. Hiçbir zaman üç talak birden vermemeli. Zaten üç talak birden vermek bid’at ve haramdır.

    16- İddet, boşanmadan sonra, kadının yeniden evlenmesi haram olan zamandır. İlk temizlik başından, üçüncü hayzın sonuna kadar olan zamandır. Hayz görmüyorsa, talak için üç ay, ölüm için dört ay on gündür.

    17- Hanıma karşı iyi huylu, güler yüzlü olmalı. Onun yanlış hareketlerine, akla uymayan sözlerine ve işlerine sabretmelidir. Onunla tatlı konuşmalı. Onun seviyesine ve aklına uymalıdır. Onunla şakalaşmalı, oynamalıdır. Yemede, giyinmede, gücü yettiği kadar eli açık olmalıdır.
    Dinimizde, kadınların bilmesi farz olan şeyleri, elbette öğretmelidir.

    Hanımının giyinmesinde, evden dışarı çıkmasında, çok sıkı davranmamalı ve başı boş da bırakmamalıdır. Kendini ve hanımını şüpheye, iftiraya düşürecek hallerden sakınmaya çok önem vermelidir. Hanımını, yabancı erkeklerin bulunduğu yerlere göndermemeli, yabancıları görmesine mani olmalıdır.

    Ev işleri ile vakit geçirmesi, onun zevki olmalı. Ona sert davranmamalı. Şaka olarak da, kızgın olunca da, hiçbir zaman boşamak lafını ağza almamalı, bir defa daha evlenmek lafı etmemelidir.

    Sual: Nikahı bozan şeyler nelerdir?
    CEVAP

    Boşadım demek, boşamak niyetiyle kinaye sözler söylemek, mesela hanımına çık git demek. Bir de küfre düşürücü söz söylemek.

    Sual:
    Hanıma çık git (defol git) dedi isek nikah bozulur mu?
    CEVAP
    Def ol git demekle nikah bozulmaz. Eğer niyeti boşamak ise, yani artık senden ayrıldım, boş ol anlamında ise, o zaman bir talak-ı bain olur. İddet müddeti geçtikten sonra nikah etmek gerekir.

    Sual: İnsan hanımı ile tartışma esnasında ben seni bıraktım derse nikah bozulur mu yoksa boşadım demediği müddetçe nikah bozulmaz mı?
    CEVAP
    Bıraktım = boşadım demektir. Bir talakla boşamış olur.

    Sual: İnsan elfaz-ı küfür söyleyince imanı ve nikahı gidiyor mu?
    CEVAP
    Evet imanı da nikahı da gidiyor.
    Boşamak ayrı, küfre düşmek ayrı. Bu talak sayılmıyor. Yani bağın biri kopmuyor. Bin kere küfre düşse bin kere nikah tazelemek gerekir, fakat bu talak sayılmaz.

    Sual: Bir talak-ı bain olunca, bir boşama olduğunda, iddet müddeti boyunca bu karı koca ayrı mı olurlar? Aynı evde kalabilirler mi? Konuşmaları, görüşmeleri, uygun olur mu?
    CEVAP
    Aynen yabancı gibi olur. Adam fâsıksa aynı evde beraber kalmamalıdır. Salih ise haramdan korkacağı için aynı evde kalabilir. Ancak yabancı gibi durur. Zaruretsiz konuşamazlar. Oturup beraberce yemek bile yemeleri caiz olmaz.

    Sual: Üçten dokuza şart etmek nedir? Dinimizce sakıncası nedir? Böyle şart edenin ne yapması gerekir?
    CEVAP
    Üçten dokuza demek galattır, abartmalıdır. Hepsi üçtür fazlası fazladır. Üç talakla hanım boşanınca bir daha o erkekle evlenemez.

    Sual:
    Erkek talak verse, hanım duymadığı müddetçe, boş olur mu?
    CEVAP
    Hayır.

    Sual: Biri, hanımını herkesin yanında boşasa, hanımı bunu 20 yıl sonra duysa, 20 yıl sonra mı boş olur?
    CEVAP
    Evet.

    Sual: Kinayeli sözle hanımını boşayan, sonra bunu kasten inkâr etse, yine boşamış olur mu?
    CEVAP
    Evet boşamış olur.

    Sual: Talak-ı rici ile boşayan, boşadığını hatırlatmak niyetiyle, birkaç defa (Artık işin bitmiştir) dese, talak-ı selase olur mu?
    CEVAP
    Evet.

    Sual:
    Hanıma (Senden ayrılmak istiyorum) demekle talak olur mu?
    CEVAP
    İstiyorum demekle talak olmaz.

    Sual:
    İki talak-ı bainden sonra bir talak-ı rici verilse, üç talak olur mu?
    CEVAP
    Evet.

    Sual:
    Kayınpedere boşamak niyetiyle (Kızını götür) dedim. Hanım duymazsa talak vaki olur mu?
    CEVAP
    Olmaz.

    Sual:
    Hanıma (İzmir’e varınca seni boşayacağım) dedim. Böyle söylemekle talak vaki oldu mu?
    CEVAP
    Hayır. Boşayacağım demekle talak vaki olmaz. Boşadım denirse talak vaki olur.

    Sual:
    Hanıma (Annen bize gelirse, şart olsun seni boşarım) dedim. Annesi bize geldi. Talak-ı rici mi oldu?
    CEVAP
    Evet.

    Sual:
    Oğluma, (Evime girersen, hanımım boş olsun) dedim. Kavga esnasında istemeyerek girmiş. Talak-ı rici oldu mu?
    CEVAP
    Evet.

    Sual:
    Talakta kullanıldığını bilmeyenin şart sözü ile talak olur mu?
    CEVAP
    Hayır.

    Sual: Hamile kadının da boşanması sahih midir?
    CEVAP
    Evet sahihtir.

    Sual: Hanımdan ayrılmak günah mıdır?
    CEVAP
    Hanımdan ayrılmak günah değildir, helaldir. Ancak Allahü teâlâ, helal da olsa, talakı sevmez. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
    (Allahü teâlânın hiç sevmediği helal şey, talaktır.) [Hakim]

    Sual:
    Sitedeki yazı şöyle: Bir kimse, hanımına “Seni boşadım” dese, sonra, şakadan boşamaktan vazgeçtiğini bildirse, boşamaktan vazgeçmiş olur. Hadis-i şerifte, (Üç şeyin şakası da, ciddisi gibi sahihtir. Nikah, boşamak, boşamaktan vazgeçmek) buyuruldu.
    Boşamaktan vazgeçince, yine üç talak baki mi, yoksa biri gitmiş olur mu?
    CEVAP
    Şakadan boşayınca da bir talak vermiş oluyor, iki talak kalıyor. Rici talakta erkek, iddet zamanı içinde, söz ile veya fiilen, eski nikaha dönebilir. Yani hanımı istemese de, nikah yapmadan evliliğe devam eder. Tekrar almak için, Hanefi ve Maliki’de şahide lüzum olmadan,(Önceki nikaha döndüm) demesi yetişir. Yahut, önceki nikaha dönmek niyeti ile öpmesi veya şehvetle elinden tutması da yetişir. Nikah tazelenmiş olur. Şafii ve Hanbeli’de ise, iki şahit yanında,(Önceki nikaha döndüm) demesi lazımdır. Fakat, velinin bulunması ve izin vermesi gerekmez.

    Sual:
    Beyime büyü yapılmış, evlilik vazifesini yapamıyor, ayrılmak istiyorum. Beyimin beni boşamaması günah değil mi?
    CEVAP
    Evlilik vazifesini yapmaktan aciz olan erkeğin hanımı ayrılmak isterse, kocasının bunu boşaması vacip olur. Yani boşamaması günahtır.

    Sual:
    Uzun zaman ayrı kalmakla nikah bozulmuş olur mu?
    CEVAP
    Uzun zaman ayrılmakla nikah bozulmuş olmaz. Boşanmadıkça boşanılmış olmaz.

    Sual: Deliren kimsenin nikahları devam eder mi?
    CEVAP
    Evet.

    Sual: Düğünde oynamak nikahı giderir mi?
    CEVAP
    Halk arasında bu çok yaygın, düğünde karı koca oynarsa nikah gider diyorlar. Bu bazı din cahillerinin uydurmasıdır. Çırılçıplak soyunsalar da nikaha zarar vermez.

    Haram ayrı, günah ayrı, nikah ayrıdır. Orada haram işlenir ve bu harama önem verilmezse, (Herkes yapıyor biz de yapsak ne çıkar) diyerek günaha önem vermezse o zaman küfre düşer, küfre düşenin nikahı da gider. Açık gezenin durumu da böyle. Açık gezmenin günah olduğunu bilir, ama (Mecburen açık geziyoruz) derse küfür olmaz. (Açık gezmek günah değil, bu kadar günahın ne önemi var) gibi diyerek, günah küçümsenirse küfür olur. İçki içmek de böyledir.

    Sual: Boş ol demekle kadın boş mu olur? Boşamak öyle kolay mı? Erkeğin bunu söylemeye üç kere hakkı varmış, üçüncüsünde o kadınla bir daha evlenemezmiş. Bunlar Kur’anda var mı?
    CEVAP
    Dinde delil sadece Kur’an değildir. Öyle olsaydı, Allahü teâlâ Kur’anı gönderirdi, alın bununla amel edin derdi, Peygamber göndermezdi. Allahü teâlâ, Peygamber efendimize, (Kur’anı insanlara açıkla)buyuruyor. Her şey Kur’an-ı kerimde açıkça yazmaz. Onun için hadis-i şerifler ve âlimlerin açıklaması da delil olur.

    Konu ile ilgili dört âyet-i kerime meali:
    (Boşanmış kadınlar, üç ay iddet müddeti beklerler.) [Bekara 228)

    (Boşanma iki defadır. Ya iyilikle tutulur, veya iyilikle bırakılır.)
    [Bekara 229]

    (Eğer erkek kadını, üçüncü defa boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onunla evlenmesi kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de o kadını boşarsa, [her iki taraf da] Allah’ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlarıdır.)[Bekara 230]

    (Bu söylenenler Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir, yani kâfirlerdir.)
    [Bekara 229]

    Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
    Âişe validemiz anlatır: Bir kimsenin üç talakla boşadığı kadınla, bir başkası evlendi; ancak bu kimse, zifafa girmeden o kadını boşadı. Kadın tekrar önceki kocasına dönmek istemişti. Durum Resulullaha sorulunca buyurdu ki:
    (Hayır, ikinci evliliğinde cinsi ilişki olmamışsa, önceki kocasıyla evlenemez.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud Tirmizi, Nesai, Muvatta]

    Sual: Bir ateist ile talak üzerine konuşuyorduk. “Bir söz ile talak olur mu?” dedi. Ne cevap vermeliyiz?
    CEVAP
    Bu hüküm, Müslümanlar içindir, ateistler için değildir demeniz yetişir. Din öyle diyorsa öyledir.
    Müslüman için durum şöyledir:
    Bir söz ile [boşadım demekle] insanın hanımı yabancı olduğu gibi, bir söz [nikah] ile de elin kızı, bizim hanımımız olur.

    Bir söz ile [kelime-i şehadet ile] müslüman olur. Bir söz ile [Mesela Allah yok demekle] insan kâfir olur.
    Kanunlar bir Evet ile çıkar, bir Hayır ile reddedilir.

    Bütün hayatımız bir evet ve hayır ile cereyan eder. Günlük işlerde bunu ateist de bilir ve yapar, ancak söz konusu din olunca, ateistliğini gösterir. Unutmamalı ki, Allahü teâlâ, Cenneti boşuna yaratmadığı gibi, Cehennemi de boşuna yaratmadı.

    Tehditle talak
    Sual:
    Hanımına zulmeden, döven, dine uymasını yasaklayan, kocalık vazifesini yapmayan, eve barka girmeyip nafakasını bile vermeyen, buna rağmen onu boşamayan sadist bir erkeğe, kadının yakınları, (Karını boşa yoksa seni öldürürüz) diye tehdit etseler, o da korkup hanımını boşasa, bu boşama dinen sahih olur mu?
    CEVAP
    Evet sahih olur. O kadın iddet bittikten sonra başkasıyla evlenebilir. Evlendikten sonra da artık o kadını geri alamaz. Din kitaplarındaki ifade şöyledir:
    Tehdit edilen kimsenin sözü, mektubu, telefonu, mesajı ile talak yani boşama Hanefi mezhebinde sahih olur. Diğer üç mezhepte sahih olmaz. Tehdit bittikten sonra, tehdit edilerek karısını boşayan kimsenin, kadın başkasıyla evlenmemişse ve eski kocasıyla da evlenmek istiyorsa, boşadığı kadını, iki talak hakkı daha olduğu için tekrar nikâh ederek alması sahih olur.

    Talak-ı bain ve talak-ı rici
    Sual:
    Talak-ı bain ile talak-ı rici arasındaki fark nedir?
    CEVAP
    Talak, boşamak demektir. Talak-ı bain kesin boşama demektir. Talak-ı rici, açık boşamadır. Mesela seni boşadım denirse, talak-ı rici olur. Ama istediği zaman, eski nikahına dönebilir. İddet bitene kadar dönmezse, talak-ı rici, talak-ı bain halini alır. Üç talak hakkından birini kaybetmiş olur.

    Talak-ı bainde ise, kinayeli sözlerle kadın boşanır. Mesela boşamak niyetiyle, (babanın evine git) demesi gibi. İddet bitmeden artık o kadınla evlenilemez. Boşama niyeti olmadan söylerse talak olmaz.

    Talak-ı ricinin, talak-ı bainden farklı yönleri şunlardır:
    1- Nikahı yenilemek gerekmez. Eski nikaha döndüm diyerek hanımının elini tutması yeter. Bainde ise, iddet bitmeden nikah yapılamaz. İddet bitince de, kadın razı olursa ancak nikah yapılabilir.

    2-
    Mehri çoğaltmaya gerek kalmaz. Bainde ise, yeni nikah olacağı için arzu ettiği mehri isteyebilir.

    3-
    Şahitsiz evlenebilir. Bainde ise, iddet bitince iki şahit şarttır. Çünkü bu yeni bir evliliktir.

    4-
    Kadın razı olmasa da erkek ben eski nikahıma döndüm demesi yeterlidir. Bainde ise, kadın razı olmadan evlenilemez.

    5-
    İddet müddeti içinde, karı kocadan biri ölürse, biri diğerine mirasçı olur. Bainde mirasçı olamaz.

    6-
    İddet müddeti içinde erkek ölürse, kadının iddeti, ölüm iddeti olur, yani dört ay on gün bekler. Bainde ise, normal iddeti bitince, başkası ile evlenebilir.

    7-
    Kadın, riciden sonra süslenebilir. Ama bainde, iddet müddeti içinde süslenemez.

    8-
    Kadın, kocası ile aynı evde kalabilir. Bainde ise kalamaz. Ancak ayrı odada kalabilir. Yani ona yabancı durumdadır.

    9-
    Talak-ı rici, nikahı kökten söküp atmaz, ona bir gevşeklik meydana getirir. Rici, yaralamaya, bain ise öldürmeye benzer.

    10-
    Îlâ, Zıhar geçerli olur, kazf ederse li’an gerekir.

    Îlâ:
    Hanımına, dört ay veya daha çok zaman veya zaman söylemeyerek, (Sana yaklaşmayacağım) diye yemin etmektir. Dört ay içinde yaklaşmazsa, bir talak-ı bain olur. Dört ay içinde, yemini bozarsa, hanımı boş olmaz. Yemin kefareti verir.

    Zıhar:
    Erkeğin, hanımını veya yüz, baş, ferç gibi bir organını, mahreminin bakması haram olan yerine benzetmesidir. (Senin başın anamın sırtı gibidir) demek gibi. Kefaretsiz hanımına sarılması, öpmesi, beraber yatması haram olur. Zıhar kefareti, oruç kefareti gibidir.

    Li’ân:
    Hanımına, zaniyesin veya bu çocuk benden değildir dese, karısı hakimden li’an isterse, hakim, li’an yapılmasını emreder. Li’an yapmak için, önce erkek, (Sözüm doğrudur) diye yemin eder. Dört kere tekrar eder. Beşincisinde, (Yalan söylüyorsam, Allah’ın laneti benim üzerime olsun) der. Sonra kadın, dört defa (Allah şahit olsun ki, bu adam bana zaniye demekle, yalan söyledi) diye yemin eder. Beşincisinde, (Doğru söyledi ise, Allah’ın gazabı benim üzerime olsun) der. Sonra hakim, bunları bir talak-ı bain ile ayırır.

    Kazf
    : Namuslu bir kadına zina etti diye iftira etmektir.

    Sarhoşun sözlerinin hükmü
    Sual:
    Sarhoşun talakı ve küfrü geçerli midir?
    CEVAP
    Delinin, çocuğun, bunağın, baygının, uyuyanın ve hastalıkla ve kızarak dalgın olanın söylemesi ile talak olmaz. Kızarak dalgın olmak, söylediğini bilmemek demektir. Bu da iki türlü olur: Manasını bilmeden, kast ve arzu etmeden söyleyince, talak vaki olmaz. Manasını bilerek ve isteyerek söyleyip, sonra söylediğini bilmemek, hatırlamamaktır. Bu sözünü iki şahit işitip, sonra söylerlerse, talak vaki olur.

    Bayılanın, delirenin, ilaçla veya içki içerek sarhoş olanın abdesti bozulur.
    Talak veren erkeğin uyanık olması lazımdır. Sarhoşun sözü ile veya mektubu ile talak vaki olur. Şafii mezhebinde, sarhoşun sözü ile, talak vaki olmaz. (Mecmuai Zühdiyye)

    Sarhoş iken, bilmeyerek küfre sebep olan bir şey söyleyenin imanı gitmez. Mürted olmaz. Ancak sarhoş iken, zevcesini boşaması, alışverişi sahih olur. (Emali kasidesi)

    Sarhoş iken, ne söylediğini bilerek kıldığı namazları sahih olur, borçtan kurtulur ancak namaz kılmakla hasıl olacak büyük sevaba kavuşamaz.

    Boşanmadan evlenilmez
    Sual:
    Bir olay yüzünden hapse düştüm. Karım, uzun yıllar hapiste kalacağımı sanarak, hemen gidip başka biri ile evleniyor. Bu olaydan hiç haberim olmadı. Çok geçmeden hapisten çıktım. Karım, yeni kocasından ayrılıp tekrar benimle evlendi. Ama boşanınca iddet bekleme diye bir şey varmış, biz iddet beklemedik. Günah oldu mu?
    CEVAP
    O sizin zaten nikahlı eşiniz idi. Siz onu boşamamıştınız. Onun başkası ile evlenmesi caiz değil idi. Tekrar sizinle beraber olması için iddet beklemesi gerekmez, hatta nikah da gerekmez. Ama her zaman nikah tazelemek iyi olur. Siz boşamadan hanımınız başkası ile asla evlenemez. Başkası da eşini boşamadan sizinle evlenemez.

    Boşamak niyetiyle
    Sual:
    Bir kimse, hanımını boşamak niyetiyle (Babanın evine git!) gibi kinayeli bir söz söylese, hanımı da, (Boşamak niyetiyle mi söyledin?) dese, o da, inkâr edip, (Hayır, gezmek için git demek istedim) dese hanımını boşamış olur mu?
    CEVAP
    Evet, boşamış olur; çünkü burada niyet geçerlidir.

    Boşanma dilekçesi
    Sual: Hanımla avukata gidip, boşanmaya karar verdik diye bir dilekçe yazdırdık. Dilekçeye, ayrılmaya karar verdik diye imza atınca, dinen bir talak mı vaki oldu?
    CEVAP
    Evet.

    Tehditle boşatmak
    Sual: Şâfiî mezhebinde işkenceyle zorlananın sözüyle talak vaki olmadığını bilen Hanefî bir erkek, talak vermesi için tehdit edilince, boşamanın sahih olmaması için, Şâfiî mezhebini taklit edebilir mi?
    CEVAP
    Evet, edebilir.

    Talak olmaz
    Sual:
    Beyim, (Şart olsun seni yalnız olarak hiç bir yere göndermem) dedi. Ondan habersiz teyzeme gidip gelsem talak vaki olur mu?
    CEVAP
    Beyiniz göndermediği için talak vaki olmaz. Beyiniz duysa da, yine talak vaki olmaz.

    Talak-ı bain
    Sual:
    Boşamak niyetiyle hanımına, (Seni eşim olarak tutarsam Allah benim canımı alsın) demekle, bir talak-ı bain olur mu?
    CEVAP
    Evet.

    İddet müddeti içinde talak
    Sual:
    S. Ebediyye’nin talak bahsinin başında, (Ric’i olsun, bain olsun, üçten az olarak boşanmış kadına, iddet zamanındayken tekrar talak verilebilir) deniyor. Bir talak vermekle kadın zaten boş oluyor. İkinci talak vermesi geçersiz değil mi?
    CEVAP
    (İddet zamanındayken tekrar bir talak verilebilir) deniyor; çünkü o kadın hâlâ o adamın hanımı sayılıyor. Erkek, nafaka vermek mecburiyetinde oluyor. Kadın da bu iddet müddeti bitmeden başkasıyla evlenemiyor. Ölüm iddetinde de kadın, iddet bitmeden başkasıyla evlenemiyor, ölen adamın hanımı sayılıyor. Ölüsüne bakabiliyor.

    Talak-ı selase
    Sual:
    S. Ebediyye’de, başka başka üç zamanda birer kere boşamanın talak-ı selase [üç boşama] olacağı bildiriliyor. Bir kimse, hanımına peş peşe (Seni boşadım, seni boşadım, seni boşadım) dese veya birer saat arayla üç ayrı yerde (Seni boşadım) dese, yine talak-ı selase olur mu?
    CEVAP
    Evet, üç bağ da kopmuş olur.

    Sen bana haramsın
    Sual:
    S. Ebediyye’de, (Erkek zevcesine (Sen bana haramsın)deyince, niyet etmese bile, bir talak-ı bain vaki olur) deniyor. Bu söz kinayeliyse niye niyet gerekmiyor? Sarih yani açık bir sözse niye talak-ı ric’i olmuyor?
    CEVAP
    Bu, istisna bir sözdür. (Sen bana haramsın) sözü, kinaye olmasına rağmen, bunda, sarih söz gibi niyete gerek kalmıyor. Kinaye söz olduğu için de talak-ı bain oluyor.

    Sen haramsın
    Sual:
    Nikâh kıyılırken, boşama yetkisi verilmiş olan kadın, kocasına (Sen haramsın) dese boşama vaki olur mu?
    CEVAP
    Boşama olmaz. Eğer, (Sen bana haramsın) derse o zaman bir talak-i bain olur. (Hindiyye)

    Çünkü bir erkek, nikâhı olmayan bütün kadınlara haramdır. Sen bana haramsın denince, kime haram olduğu bildiriliyor. O zaman da, talak vaki oluyor.

    Birinci talakı tasdik
    Sual:
    Avukata gidip, (Karımı boşamaya karar verdim) diye bir dilekçe yazdırdım. Avukat bana (Ciddi olarak hanımından ayrılmayı kabul ediyor musun?) diye sorunca da, evet dedim. Sonra pişman oldum. Dilekçeye (Boşamaya karar verdim) diye imza atınca, bir talak mı vaki oldu? Avukat sorunca evet demem ikinci bir talak mı?
    CEVAP
    Boşamaya karar verdim denince, yani geçmiş zaman şeklinde söylenince, bir talak vaki olur. Avukata evet denince, birinci söz tasdik edilmiş olur. İkinci bir talak yani boşama olmaz.

    Hanımına kızım demek
    Sual:
    Hanımıyla telefonda konuşana, (Kiminle konuştun?) dense, o da, (Kızımla konuştum) dese veya hanımını gösterip (Bu benim kızım) dese nikâha zararı olur mu?
    CEVAP
    Hayır, zararı olmaz. Yalan söylemiş olur. Bunun gibi, bizzat hanımına, (kızım), (anam) veya (kız kardeşim) demekle de talak olmaz, ama böyle söylemek doğru değildir. (Artık, bundan sonra, anam, bacım ol!) denirse, bir talak-ı bain olur.

    Mubahla sarhoş olmak
    Sual:
    Gıda, ilaç gibi, mubah bir şey yiyip içmekle sarhoş olanın, sarhoşken söylediği sözle boşama geçerli olur mu?
    CEVAP
    Geçerli ve geçersiz olduğunu bildiren muteber fıkıh kitapları vardır.(Redd-ül muhtar, Hindiyye)

    Böyle durumlarda ihtiyata riayet etmelidir.

    Şarta bağlı boşama
    Sual: Bir kimse, hanımına, (Falan yere gidersen, üç talakla boş ol!) dese, hanımının da, o yere gitmesi mutlaka gerekiyorsa, bunun kurtuluş çaresi var mıdır?
    CEVAP
    Evet, çaresi vardır. Hanımını bir talakla boşar. İddet zamanı bittikten sonra, hanımı boş olduğu için, artık gidilmesi gereken yere gider. Daha sonra, hanımla tekrar nikâh kıyarlar. Hanımı artık oraya gitse de, üç talakla boşanmış olmaz. Bağın biri koptuğu için, kalan iki bağ ile evliliğe devam ederler. (Nimet-i İslam)

    Nikâh ve talak
    Sual: (Erkek cünüpken, kadın da hayzlıyken, nikâh yapılmaz ve boşama da geçerli olmaz) deniyor. Dinde böyle bir şey var mıdır?
    CEVAP
    Hayır, nikâh da, talak da geçerlidir. Hayzlıyken boşamak bid’attır, haramdır, fakat boşama yine geçerli olur. (Redd-ül-muhtar)

    Nikâh kıyarken
    Sual: Günümüzde, çok kimse, boşamakla ilgili hükümleri bilmiyor. Üç talakla boşamalar çok oluyor. O zaman da, pişman olunca geri dönüş imkânı olmuyor. Şâfiî’ye göre bir çıkış yolu bırakılması için, ilk nikâh Şâfiî’ye uygun yapılmasa, mesela dînî nikâh kıyılırken kızın babası veya velisi orada bulunmasa uygun olur mu?
    CEVAP
    Evet, iyi olur. O zaman, ileride üç talakla boşama gibi bir durum olursa, Şâfiî’ye göre nikâh kıyma imkânı olur.

    Öfkeliyken boşamak
    Sual:
    S. Ebediyye’de, (Kinaye söyleyince, boşamaya niyet ettiyse veya öfkeliyse bir bain talakla boşamış olur) deniyor. Bu ifadeden, öfkeli olunca, kinaye söz söylese, mesela (babanın evine git) dese, fakat boşamaya niyet etmese de yine boş olduğu mu anlaşılıyor?
    CEVAP
    Evet, kadaen boşamış oluyor. İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki:
    Talak müzakeresi ile, öfke hali de niyet hükmündedir. Bir kimse (sen benden üç defa) dese, boşamaya niyet etmişse yahut talak müzakeresi halindeyse, kadın boş olur. Öfke ve müzakere hallerinde, niyetsiz talak vaki olur. Öfke veya müzakere, kadaen yani hukuken [mahkemece] niyetin yerini tutar. (Redd-ül muhtar)

    Talak müzakeresi demek, karı koca arasında, kavga esnasında boşanma konusunun görüşüldüğü durumdur.

    Boşama çeşitleri
    Sual:
    Sünnete uygun boşama nasıl olur?
    CEVAP
    Boşama, sünnete uygun ahsen ve hasen talak ile bid’at talak olmak üzere üçe ayrılır:
    1- Ahsen talak:
    Zifafa girilmemiş bir kadını, iddeti tamam oluncaya kadar, bir daha boşamamak üzere, cinsel ilişki vâki olmayan bir temizlik halinde, yalnız bir talak-ı ric’i ile boşamak, hem sünnete uygun, hem de hasenkısmına göre ahsen yani daha güzeldir.

    2- Hasen talak:
    Zifafa girmiş hanımını, içinde cinsel ilişki vâki olmayan bir temizlik halinde bir kere boşadıktan sonra, iddet tamam oluncaya kadar üç ayrı temizlik zamanında, hayz görmeyen kadınlardan olduğu takdirde de, cima etmeksizin ayrı ayrı üç ayda, üç defa boşamaktır. Bu da sünnete uygundur.

    3- Bid’at talak:
    Birinci ve ikinci kısma aykırı olan talak şeklidir. Böyle boşama geçerli olmakla beraber, haramdır. Bir temizlik müddeti içinde bir defada üç kere boşamak veya üç ayrı temizlik zamanında boşayacak şekilde ara vermeden, ayrı ayrı üç defada boşamak, iki talakı bir defada veya ayrı ayrı zamanlarda vermek, cinsel ilişkide bulunduğu temizlik müddeti içinde ve bir de, kadın hayzlıyken yapılan boşamadır. Nifas da hayz gibidir. Yani lohusalık hâlinde de boşamak bid’attir. (Mecmua-i Zühdiye)

    Zifafa girmeden önce
    Sual:
    Zifafa girmeden önce verilen talak geçerli olur mu?
    CEVAP
    Evet, geçerli olur. Talak, zifafa girmeden önce verilirse, kadın iddet beklemeksizin ayrılmış olur.

    Bir kimse zifafa girmediği hanımına (Sen üç defa boşsun) dese, boşama, sayı ile söylendiği için boşama vâki olur, fakat ayrı ayrı yapılan boşamada, üç talakın yalnız birincisi vâki olup, ondan sonraki ikinci ve üçüncüsü geçerli olmaz.

    Zifafa girilmiş kadında ise, boşamaların hepsi vaki olur. Bu sebeple kocanın, zifafa girdiği hanımı hakkında yaptığı üç boşama için, (Yalnız birinci boşamayı kastetmiştim) demesi geçerli olmaz, yani üç boşama da vaki olur.

    (Bir kere boşsun) veya (iki kere boşsun) yahut (üç kere boşsun) denilse, kadın zifafa girilmiş olsun veya olmasın, boşama, ancak söylenilen sayıya göre gerçekleşir.

    Bir kimse zifaf görmüş hanımına (Sen boşsun, sen boşsun) dese iki boşama vâki olur. Eğer maksadının, ilk söylediğini kuvvetlendirme olduğunu söylerse, bu sözü dini bakımdan tasdik olunur, ama kadaen yani hukuken iki boşama vâki olur Bir şeye niyet edilmezse, o zaman dinen de iki boşama olur. (Mecmua-i Zühdiye)

    Şaka ve yanılma
    Sual:
    Hanımına şaka olarak (Boşadım) demekle, bunu yanılarak, dil sürçmesiyle söylemenin hükmü aynı mıdır?
    CEVAP
    Aynı değildir. Şakayla söylemek, bilerek, şuurlu söylemektir. Dil sürçmesi ise, insanın elinde olmayan bir durumdur.

    Şaka ile yanılma arasındaki fark, şaka yapanın, hem kadaen, hem de dinen, yanılanın ise yalnız kadaen yani hukuken boşaması vâki olur. Yani yanılarak söylenince dinen talak olmaz. (Mecmua-i Zühdiye)

    Delinin ve uyuyanın boşaması
    Sual:
    Delinin, bunağın, baygın olanın ve uyuyanın boşaması geçerli olur mu?
    CEVAP
    Gerek hiç iyileşmesin, gerekse bazı vakitlerde iyi olsun, delinin, hastalığı halinde boşaması geçerli olmaz. Aklı başındayken söylerse boşaması vâki olur. Bunağın, bayılmışın ve uyuyanın boşaması da geçerli olmaz. (Mecmua-i Zühdiye)

    Zifaf olmamışsa
    Sual:
    Zifafa girilmemiş olan kadını sünnete uygun boşamak için, hayzdan temizlenmesini beklemek gerekir mi?
    CEVAP
    Hayır. (Mecmua-i Zühdiye)

    Hayızlı kadını boşamak
    Sual:
    Kadına, hayız halindeyken (Boşsun) dense, boşama geçerli olur mu?
    CEVAP
    Hayızdan temizlenene kadar boş olmaz. Hayızdan temizlenince boşama gerçekleşmiş olur. (Mecmua-i Zühdiye)

    Boşama vaki olur demek
    Sual:
    Erkek, (Evden çıkarsan, boşama vâki olur) derse, yani açıkça (Sen boşsun) ifadesini kullanmazsa, hanımını boşamış olur mu?
    CEVAP
    Hayır. Burada boşamanın kime veya hangi kadına yönelik olduğu belirtilmediği için, yani (Boşama vâki olur) sözünün, kim için söylendiği belli olmadığı ve açıkça (Sen boşsun) denmediği için, boşama vâki olmaz. (Evden çıkarsan sen boşsun) denirse, o zaman boşama gerçekleşir. (Mecmua-i Zühdiye)

    Boşadın mı?
    Sual:
    Birine, (Hanımını boşadın mı?) dense, o de (Evet) dese, hanımını boşamış olur mu?
    CEVAP
    Evet, bir talak-ı ric’i olur. Niyeti bain de olsa, üç talak da olsa, yine bir talak-ı ric’i olur. (Mecmua-i Zühdiye)

    Boşsun demek
    Sual:
    Erkek hanımına, iple bağlı değilsin anlamında, yani “boş” kelimesinin talakla hiç ilgisi olmayan bir anlamını kastederek (Boşsun) dese, yine talak vâki olur mu?
    CEVAP
    Dinen boşama olmaz, kadaen yani hukuken bir talak-ı ric’i olur.(Mecmua-i Zühdiye)

    Bana haramsın
    Sual:
    Hanımına, (Bana haramsın) demekle, boşama gerçekleşir mi?
    CEVAP
    Evet, boşama niyeti olmasa da, böyle demekle boşama gerçekleşmiş olur. (Mecmua-i Zühdiye)

    Sen boşandın
    Sual:
    Bir kimse, evlendiği dul hanımına, (Sen boşandın) dese, hanımını boşamış olur mu?
    CEVAP
    Eski kocasından talakla değil de, ölerek boşanmışsa, talak vâki olur.(Mecmua-i Zühdiye)

    Senden boşum
    Sual:
    Erkek hanımına, (Ben senden boşum) dese, boşama gerçekleşir mi?
    CEVAP
    Hayır. Bu sözle erkek boşamayı kastetse bile boşama vâki olmaz, çünkü erkek boşanmaz, kadın boşanır. Kadın, (Ben kendimi boşadım) der de, kocası tasdik ederse, o zaman niyete bakılmaksızın kadın boş olur. (Mecmua-i Zühdiye)

    Nikâhını bağışladım
    Sual:
    (Sana nikâhını bağışladım) demekle talak olur mu?
    CEVAP
    Evet, olur. (Mecmua-i Zühdiye)

    Beni boşa!
    Sual:
    Bir erkek, (Beni boşa) diyen karısına, (Seni boşamazsam iki elim kurusun) dese, boşama vâki olur mu?
    CEVAP
    Evet, hanımını boşamış olur. (Mecmua-i Zühdiye)

    Zevcelikten uzaklaştırdım
    Sual:
    Hanımına, (Seni hanımlıktan uzaklaştırdım) demekle, boşama gerçekleşir mi?
    CEVAP
    Evet, boşamaya niyet etmese de boşama vaki olur. (Mecmua-i Zühdiye)

    Hanımın var mı?
    Sual:
    (Senin hanımın var mı?) diye sorulduğunda, (Yok) cevabını verilirse, talak vâki olur mu?
    CEVAP
    Hayır. Boşamaya niyet etse bile, nikâhı inkâr, talak olmayacağı için, talak vâki olmaz. (Mecmua-i Zühdiye)

    Şartlı boşama
    Sual:
    (Falancayla konuşursan boşsun) veya (Şu eve girersen boşsun) denildikten sonra, falanca dediği kimse ölse ve o ev bahçe olsa, ne olur?
    CEVAP
    Yapılan şartlı boşama, hükümden düşer. (Mecmua-i Zühdiye)

    Bir boşama için üç imza
    Sual:
    Eşimle anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdik. Üç nüsha boşanma metni hazırlayıp imzaladık. Böyle üç nüshaya üç imza atmakla bir talak mı oldu? Yemin etmek de böyle midir?
    CEVAP
    Boşanma anlaşmasına bin tane de imza atılsa, bir talak olur. Bir kimse, hanımına, (Seni boşadım) dese, sonra hanımının duymadığını sanarak tekrar, (Seni boşadım dedim, duymadın mı?) dese yine bir talak olur. Tekrar, (Anlamıyor musun, seni boşadım diyorum) diye, ilk söylediğini hatırlatmak için söyleyince bir talak olur. Boşadığını hatırlatmak maksadıyla bin kere söylese, ayrı bir boşama olmaz, eskisini açıklamak olur. Ne niyetle söylediğini ancak erkek bilebilir. Onun sözü geçerlidir. Yalan söylerse sorumlu kendisi olur. Hanımına günah olmaz. Hatırlatmak için değil de, üç kere boşamak için, (Seni boşadım, seni boşadım, seni boşadım) derse üç talak olur. Önceki söylediğini hatırlatmak maksadıyla defalarca söylese, bir talak olur. Hanımına bir kere, (Seni boşadım) dedikten sonra hanımı (Beni boşadın mı?) diye sorsa, o da (Evet, boşadım dedim ya) dese yine bir talak olur. Yani ilk söylediğini bildirmiş olur, ikinci bir talak olmaz. Başkaları, (Hanımını boşadın mı?) diye sorsa, o da önceki boşadığını bildirmek için, (Evet, boşadım) dese ikinci bir talak olmaz. Böyle kaç kişi sorarsa sorsun, bir talak olur.

    Bu durum yeminde de aynıdır. Aynı şeyi kuvvetlendirmek amacıyla, peş peşe veya başka zamanlarda defalarca, (Vallahi şunu yapmayacağım) diye yemin etse, bu yeminini bozunca yine bir yemin kefareti gerekir, çünkü sonraki yeminler birinci yemini hatırlatmak, vurgulamak için söylenmiştir. Ayrı bir yemin değildir. Vurgulamak için değilse, hepsi ayrı yemin olur.

    Yemin ve talak
    Sual: (Şart olsun) veya (Üçten dokuza şart olsun…) denince, dinen boşama gerçekleşir mi?
    CEVAP
    Bir kimse, o sözün boşamada kullanıldığı biliyorsa, öyle söyleyince, boşama geçerli olur. Bilmiyorsa boşama olmaz. Yani şart olsun demenin, (Hanımımı boşadım) anlamında olduğunu bilmiyorsa, boşama olmaz.

    Şarta bağlı talak
    Sual:
    Bir kimse, (Şu işi yaparsam veya şu kişiyle konuşursam hanımım boş olsun) dese, bu şartından vazgeçebilir mi?
    CEVAP
    Hayır. Şarta bağlı talak veren, bundan vazgeçemez. (Nimet-i İslam)

    Mektupla boşamak
    Sual: S. Ebediyye’de, (Öldüğünü işitip veya boşadığını bildiren mektubunu alıp, başkasıyla evlendikten sonra, birinci kocası gelirse, ikinci nikâhı bâtıl olur) yazıyor. Birinci kocası, boşadığını mektupla bildiriyor. Mektupla boşamak sahih olduğuna göre, niye nikâh bâtıl oluyor?
    CEVAP
    Birinci kocası, boşadığını mektupla bildirmiyor. Başkaları onun öldüğünü veya boşadığını mektupla bildiriyorlar. Sonra kendisi gelip, (Öldüğümü veya boşadığımı mektupla bildirmişler, ama ben ölmedim de, boşamadım da…) diyor. Mektupta yazılanların yanlış olduğunu bildiriyor. Yani mektubu gönderen başkalarıdır.

    Tehditle boşamanın hükmü
    Sual: (İmam-ı a’zama göre, tehditle yapılan boşamanın geçerli olması gibi, sarhoşun boşamasının da geçerli olması, yanlıştır. Bu, akla, mantığa aykırı bir zorbalık) gibi çirkin ifadeler kullanılıyor. Sarhoşun ve tehdit edilenin boşaması geçerli değil mi?
    CEVAP
    İmam-ı a’zam hazretlerinin bildirdiği hükme kim itiraz edebilir ki? İtiraz edenin sözüne itibar edilmez. Her önüne gelenin, din hakkında muteber kitaplarda olmayan şeyleri söylemesi dikkate alınmaz. Bahsedilen konu bütün fıkıh kitaplarında açıkça bildiriliyor. Birkaçı şöyledir:
    Şakadan da söylese, sarhoş da olsa, boşama geçerlidir. (Dürr-ül muhtar, Redd-ül muhtar)

    İçki içerek sarhoş olan kimsenin sözüyle talak geçerli olur. Fakat bilmeden yediği ot sarhoş etse, o hâliyle hanımını boşasa, boşaması geçerli olmaz. Sarhoş ettiği bilinen benc otu veya benzeri ot ise talak geçerli olur. İmam-ı a’zam Ebu Hanife ile İmam-ı Ebu Yusuf’a göre, hububat, bal, şeker gibi şeylerden yapılan içkiyi içen kimse, sarhoş olup, karısını boşasa, talak vâki olmaz. İmam-ı Muhammed’e göre ise bu gibi şeyleri içip, sarhoş olan kimsenin de, talakı vâki olur. Fetva da böyledir. Bir kimse, tehdit edilerek karısını boşarsa, talak geçerli olur.(Hindiyye)

    Sarhoşun ve tehdit edilen kimsenin sözüyle veya mektubuyla talak vaki olur. Mektup hanımının eline vardığı anda, boş olur. Delinin, çocuğun, bunağın, baygının ve uyuyanın söylemesiyle talak olmaz.(S. Ebediyye)

    Mecmua-i Zühdiyye’de, tehditle boşamanın sahih olduğu bildirilirken,(Üç şeyin ciddisi de, şakası da ciddidir) hadis-i şerifi nakledilmektedir. İki hadis-i şerif:
    (Üç şeyin şakası da, ciddisi gibi sahihtir: Nikâh, boşamak, boşamaktan vazgeçmek.) [Ebu Davud]

    (Deli ve bunak hariç, herkesin boşaması geçerlidir.) [Tirmizî]

    Demek ki, sarhoşun boşaması sahih olduğu gibi, tehditle boşamak da sahihtir.

    Yabancı dille boşama
    Sual: Bir erkek hanımına, (Ben seni boşadım) diye yabancı bir dilde söylese, mesela İngilizce (I have divorced you), Fransızca (Je t’ai divorcé ma femme), Arapça (Tallaktüki) veya (Enti tâlikun) dese, bunları ciddi veya şaka olarak söylese, hanımı mânasını anlamasa, dinen boşama vâki olur mu?
    CEVAP
    Evet, boşama vâki olur.

    Zaruretsiz boşanmak
    Sual: (Erkek, hanımını boşayabildiğine göre, boşamanın günah olmadığı anlaşılıyor. Kadının da boşanmayı istemesi günah olmaz)deniyor, doğru mu bu? Kadının meşru bir sebep yokken boşanmayı istemesi günah değil mi?
    CEVAP
    Erkeğin de sebepsiz yere hanımını boşaması uygun değildir. Çünkü Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Allah’ın en çok buğzettiği helâl şey talaktır) buyuruyor. Allahü teâlânın böyle buğzettiği şeyi zaruretsiz yapmamalı. Allahü teâlâ, boşayan erkeğe buğzettiği gibi, zaruretsiz kocasından boşanmak isteyen kadına da buğzeder. Bir hadis-i şerif:
    (Zaruretsiz boşanmak isteyen kadına, Cennetin kokusu haramdır.) [İbni Mace, Ebu Davud]

    Zaruri bir sebep olmadan, kadın kocasından ayrılmayı isterse büyük günaha girmiş olur.

    Talakı lambaya benzetmek
    Sual:
    Bir yerde okudum, (Talak, lambayı söndürmek gibidir. Tekrar yanması için düğmeyi açmak [tekrar nikâh kıymak] lazımdır. Dinden çıkanın nikâhının gitmesi ise, elektriğin kesilmesi gibidir. Elektrik gelince [tekrar imana gelince] nikâh geri gelir, ama bununla üç boşama hakkından biri gitmiş olmaz) deniyor. Bu doğru mudur?
    CEVAP
    Benzetme hoşsa da, bu hâliyle eksik ve yanlıştır. İki türlü talak [boşama] vardır. Biri talak-ı ric’i, diğeri talak-ı bâindir. Talak-ı bâinde, boşanınca hemen düğmeye basmakla lamba yanmaz, yani nikâh yenilense de geçerli olmaz. İddet beklemesi lazımdır. Üç talakta ise, düğmeye bin kere basılsa yine yanmaz. Talak-ı ric’inin hükmü de farklıdır. Talak bahsi öyle birkaç cümleyle anlatılamaz.

    Sükût ikrardan gelir
    Sual: S. Ebediyye’de, (Bekâr bir kadını velisi izinsiz nikâh etse, kız işitince susarsa veya gülerse yahut sessiz ağlarsa, kabul ettiği anlaşılır) deniyor. Sükûtun ikrardan geldiği anlaşılıyor. Bir kadın, kocası boşamadığı hâlde, her yerde, (Kocam beni boşadı) diye yalan söylüyor. Kocası duyunca, ses çıkarmıyor veya gülüyor. Bu durumda bu kimse, karısını boşamış sayılır mı?
    CEVAP
    Hayır, boşamış sayılmaz. Dinde benzetme, kıyas her yerde olmaz. Kıyası da ancak müctehid olan âlimler yapar.

    Boşamada kullanılan kelimeler
    Sual: S. Ebediyye’de, (Bir erkek, hanımına, “Seni boşadım” dese, bu açık bir sözdür, şaka olarak veya şaşırarak da söylese, hattâ mânâsını bilmese bile, boşama gerçekleşmiş olur. “Seni bıraktım, seni terk ettim” kelimeleri açık söz kabul edilir) deniyor. Hanımın elini tutmuştum. (Bırak beni, mutfakta işlerim var) dedi. Ben de, mutfağa gitmesi için (Bıraktım) dedim. Böyle demekle, boşama oldu mu? Bazen de, hanıma (İşin yok) anlamında, (Öğleden sonra boşsun) veya (Yapacak bir işin yok) anlamında, (Boşsun) diyorum. Böyle söylemekle boşama gerçekleşiyor mu?
    CEVAP
    Öyle söylemekle boşama olmaz. Çünkü iki mânâya gelen kelimeler, hangi mânâda söylenmişse o geçerli olur. Birincisinde el bırakılıyor, ikincisinde yapılacak işin olmadığı bildiriliyor.

    Boşanmamak için
    Sual: Bir erkek hanımına, (Namaz kılmazsan seni boşadım. Çok Kur’an okuyorsun, Kur’an okursan da boşsun) dese, kadın, namazda Kur’an okuyunca boşanmış olur mu?
    CEVAP
    Elbette boşanmış olur. Kadın boşanmak istemezse, her namazı cemaatle kılmalı. Kocasıyla, oğluyla, amcasıyla, dayısıyla veya diğer mahremleriyle namazı cemaatle kılmalı. Hiçbiri yoksa camiye gidip imama uyarak kılmalı. Bu da mümkün olmazsa, başka bir kadın imam olup, onunla beraber kılmalı. Bunlardan birini yaparsa, hem namaz kılmış, hem de Kur’an okumamış olur, boşanmaktan da kurtulur. Bunları yapamazsa, bir talakla boşanmış olur. Erkek isterse, evliliği iki talakla devam ettirebilir. İstemezse, iddet sonunda, bain olarak boşanmış olur.

    Şu partiye oy verirsen
    Sual: Fanatik bir erkek, eşine, (Şu partiye oy vermezsen seni boşarım) dese, eşi de o partiye oy vermese, eşi boş olur mu?
    CEVAP
    Erkek durumu öğrenince, boşadım demedikçe kadın boş olmuş olmaz. Boşadım derse boş olur. Ama istenirse, evliliğe, kalan iki bağla devam edilir. Ric’i talak olacağı için, eski nikâha dönmek niyetiyle hanımının elini tutar veya öperse, tekrar nikâh yapmadan iki bağ ile evliliğe devam eder. İddet sonuna kadar bunu yapmazsa, bain olarak boşanmış olur. O zaman da, yeniden nikâh yapılır, kalan iki bağ ile evliliğe devam edilir.

    Mail yazmak, konuşmak mıdır?
    Sual:
    Biriyle konuşmayacağına yemin eden, ona mail yazsa veya telefonuna mesaj atsa, konuşmuş sayılır mı? Bu yolla yapılan boşama sahih olur mu?
    CEVAP
    Hanefî mezhebinde, bunlar konuşmak hükmüne girmez. Yazmak, konuşmak demek değildir. Bunun gibi ekmek yemeyeceğine yemin eden, simit yese Hanefî’de yeminini bozmuş olmaz. Fakat mektup yazarak hanımını boşamak sahih olduğu gibi, mail, mesaj veya telefonla da, hanımını boşamak sahihtir. Mektup veya mail yazmak, sesli veya sessiz mesaj göndermek yahut telefonla konuşmak; birini vekil edip, onunla haber göndermek gibidir. Vekile yaptırılan iş, bu yollarla da yapılabilir. Ama bu yollarla ibadet edilmiş olmaz. Mesela, bir kimse, kıldığı namazı ve okuduğu Kur’anı videoya alsa, her namaz vakti videoyu çalıştırınca, namaz kılmış ve Kur’an okumuş olmaz. Ezan da böyledir. Çünkü ibadet vekile yaptırılmaz, o ibadeti bizzat kendimizin yapması lazımdır.

    Örgüte giriş yemini
    Sual:
    Bir gizli örgüte girerken, (Bu örgütten ayrılırsam ve buradaki gizli bilgileri başkalarına söylersem eşim benden boş olsun)dedirterek, nikâh üzerine yemin ettirseler, örgütten çıkanın veya onların hainliklerini söyleyenin eşi, boş olur mu?
    CEVAP
    Bir kimse, (Örgütten çıkarsam hanımım boş olsun) dese, örgütten çıkınca hanımı bir talakla boş olur, kalan iki bağ ile, evliliğe devam ederler. Eski nikâha döndüm diyerek, hanımının elini tutması yeter.

    Diyelim örgütçüler, işi daha sıkı tutup, (Örgütten çıkarsam, hanımımın üç talakla boş olması için yemin ediyorum) dedirtmişlerse, örgütten çıkmak istiyorsa, hanımını bir talakla boşar. İddet bittikten sonra, örgütten çıkar. Örgütten çıktığı zaman evli olmadığı için artık hanımı üç talakla boş olmuş olmaz. Nikâh yapıp, kalan iki bağ ile evliliğe devam ederler.

    Mâlikî’de talak üzerine yemin edenin hanımı boş olmuyor, yemin kefareti vermesi gerekiyor.

    Eğer böyle bir ihtiyaçtan dolayı Mâlikî mezhebini taklit ederse, Mâlikî’de hanımı boş olmaz, yemin etmiş olur, yemin kefareti vermek yeterlidir. Yani bir talakla boşamaya da gerek yoktur. Böyle bir zaruret olunca, Mâlikî mezhebini taklit etmek gerekir.

    Talak üzerine yemin
    Sual:
    (Talakı şarta bağlamak caizdir, fakat Allah’tan başka bir şey üzerine yemin etmek şirktir) diyorlar. Nasıl yemin etmek şirk oluyor?
    CEVAP
    Allah’tan başkasına yemin etmek veya ettirmek caiz değildir. Mesela, (Anamın, babamın veya çocuğumun ölüsünü göreyim yahut hanımımın boş olması için yemin ediyorum) demek gibi. (Babamın başı için, annemin canı için, Kâbe için, namus için, hanımımın boş olması için yemin ediyorum) demek de, Allah’tan başkası için yemin etmek olur. Üç hadis-i şerif:
    (“Babam hakkı için” diyerek yemin etmeyin! Yemin, Allah ismiyle olur.) [İbdâ]

    (Emanet, yani namus için yemin eden, bizden değildir.) [Ebu Davud]

    (Allah’tan başka bir isimle yemin eden kâfir olur.) [Tirmizî]

    Allah’tan başka şeyleri, Allah’tan kıymetli bilmek elbette küfür olur. Allah’ı, ana babanın ölümünden ve hanımını boşamaktan daha üstün bilmeli, yemini bunlar üzerine değil Allah üzerine yapmalıdır.

    Allah’ın sevmediği şey
    Sual: Erkek veya kadının, hiçbir sebep yokken, eşini bırakıp, sırf hoşuna gittiği için, başka biriyle evlenmesi dinen mahzurlu mudur?
    CEVAP
    Eğer eşinin önemli bir suçu yoksa, boşamak için bir bahane aramak yanlış olur. Bir âyet-i kerime meali:
    (Eğer hanımlarınız size itaat ederlerse, artık onları üzecek bir yol aramayın!) [Nisa 34]

    Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçı:
    (Allahü teâlâ, zevki için boşanan erkekleri ve kadınları sevmez.)[Taberânî]

    (Evlenin, boşamayın! Allah zevkine düşkün erkek ve kadınları sevmez.) [Taberânî]

    (Allah’ın en çok buğzettiği helâl şey talaktır.) [Ebu Davud, İbni Mâce, Taberânî, Hâkim, Beyhekî]

    (Allahü teâlâ, zevki için evlenip boşanan erkeklere ve kadınlara lânet eder.) [Taberânî, İ. Süyûtî]

    (Evlenin, boşanmayın! Boşanınca Arş-ı a’lâ titrer.) [Ebu Nuaym, İbni Adiy]

    (Zaruretsiz, kocasından boşanmak isteyen kadına, Cennetin kokusu haramdır.) [Tirmizî, Ebu Davud, İbni Mâce, Dârimî]

    Bu hadis-i şerifler de gösteriyor ki, câiz olsa da, ciddi bir sebep olmadan boşanmamalıdır.

    Küfre düşenin nikâhı da gider
    Sual: Karı kocadan biri küfre düşerse, nikâhı gider mi? Bu husus, talak sayılır mı?
    CEVAP
    Karı kocadan biri küfre düşerse, imanı gittiği gibi, nikâhı da gider. Fakat nikâhın gitmesi talak sayılmaz. Hem imanı, hem de nikâhı yenilemek lazımdır. İmam-ı Muhammed’e göre, küfre düşünce, nikâhın bozulması talak olur. Eğer üç kere küfre girilirse, üç talak vâki olur. Ama fetva İmam-ı a’zama göredir, buna göre küfre düşen karı veya kocanın, imanı gider, iman gidince nikâh da gider. Fakat bu husus, talak sayılmaz. Üçten çok küfre düşülse de, imanını her sefer yenilediği gibi, nikâhını da yeniler. (R. Nâsıhîn)

    Bugün 78 ziyaretçi (172 klik) kişi burdaydı!
    Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
    Ücretsiz kaydol